Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6617 E. 2015/11360 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6617
KARAR NO : 2015/11360
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2014
NUMARASI : 2013/285-2014/221

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/10/2014 tarih ve 2013/285-2014/221 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka ve fer’i müdahil TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava konusu meblağ 19.292 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin murisinin, TMSF’ye devirden önce …..bank A.Ş.’nin Bursa Şubesi’ne 17/11/1999 tarihinde 8.100,00-TL parasını vadeli olarak yatırdığını, 21.12.1999 tarihinde ….bank A.Ş yönetimine BDDK tarafından el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetimin TMSF’ye devredildiğini, yapılan araştırmada müvekkillerinin murisinin bankaya yatırmış olduğu mevduatın davalı ….bank A.Ş yönetimi tarafından KKTC’ de kurulan dava dışı …… Security Off Shore Bank Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarıldığını, bu şekilde toplanan paranın …..bank A.Ş yönetimi tarafından grup şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle, tüketildiğinin tespit edildiğini ileri sürerek, müvekiline ait 8.100,00 TL’nin bankaya yatırıldığı 17/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile Off Shore Bank Ltd’nin ayrı tüzel kişilikler olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili bankanın davacının talebi doğrultusunda sadece havale talimatı gerçekleştirdiğini, hesap cüzdanına karşı çıkmadığını, istemin zamanaşımına uğradığını, diğer iddiaların da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil TMSF vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının parasının talebi doğrultusunda havale edildiğini, bu nedenle davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil O.. K.. vekili, davalı bankanın sorumluluğunu bankaların devrolunması nedeniyle TMSF’nin üstlenmiş olduğunu savunarak, davalı banka aleyhine açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 17/11/1999 tarihi itibariyle davalı ….bank A.Ş. ‘nin Bursa Şubesi’nde bulunan 8.100,00 TL’sinin …. Security Off Shore Bank Ltd. Şti.hesabına aktarılmış gibi gösterildiği, ….bank A.Ş.’nin bir kısım yöneticilerinin ….bank A.Ş. aracılığıyla Off Shore hesabı açtıran kişileri bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları, bu şekilde davacının iradesinin fesada uğratıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile; 8.100,00TL’nin 17/11/1999 tarihinden, itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili ve feri müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ve fer’i müdahil TMSF vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava off shore hesaba aktarılan paranın tahsili istemine ilişkindir. Davacılar vekili tarafından ibraz edilen hesap cüzdanı örneği incelendiğinde, davacıların murisi olan ………’nun 08.09.1999 tarihinde 7.065,00 TL yatırarak hesap açtırdığı, vade sonlarında oluşan akdi faizin anaparaya eklenmesi suretiyle hesabın 17.11.1999 tarihinde 8.219,724 TL’ye ulaştığı, aynı tarihte bu miktardan 119,00 TL’nin murise ödendiği, geriye 8.100,724 TL kaldığı ve akti faizin ana paraya eklenmesine devam olunduğu görülmüştür. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacı TL cinsi mevduatının davalıya devir edilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradeleri sakatlanarak off-shore hesabına aktarıldığı iddiasındadır. O halde, davanın yasal dayanağını somut olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK’nın 41, 55 ve 6762 sayılı TTK’nın 321. maddeleri oluşturmaktadır. Davalı bankanın davacıya karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkinden değil haksız fiilden kaynaklanmasına göre, davacı ancak paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebilecektir. Bu itibarla, mahkemece anılan hususlar gözetilerek ana paranın 7.065,00 TL alınıp, avans faizi uygulanıp davacılar murisine ödenen faiz olduğu anlaşılan 119,00 TL’nin de hesaplanacak faizden düşülmesi gerekirken; vade sonunda oluşan akdi faizin anaparaya eklenmesi suretiyle oluşan toplam tutara hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekili ile feri müdahil TMSF vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekili ile fer’i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı banka ve fer’i müdahil TMSF yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.