Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6596 E. 2015/12642 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6596
KARAR NO : 2015/12642
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/06/2014
NUMARASI : 2013/53-2014/148

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/06/2014 tarih ve 2013/53-2014/148 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/11/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av.Y. B. ile davalı vekili Av.E. S. Ö. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı Türk H. Yolları Teknik A.Ş. arasında imzalanan 11.11.2011 tarihli “Uçak Temizlik Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca Türk H. Yolları A.O’ya ait uçakların temizlik işlerinin müvekkilince üstlenildiğini, 17.06.2012 tarihinde Atatürk Havalimanı’nda yapılan temizlik/yıkama işlemi esnasında yıkama sehpasının THY AO’na ait uçağa çarpması sonucunda uçakta 60.960 USD tutarında hasar oluştuğunu, hasar bedelinin müvekkilince THY AO’ya ödendiğini, davalı sigorta şirketi ile müvekkili arasında tanzim edilen 3.Şahıs Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında davalıya başvurulmasına rağmen hasarın teminat dışı olduğundan bahisle ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 60.960,00 USD karşılığı olan 108.807,50 TL’nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet poliçesi ile verilen teminatın sigortalının faaliyetleri nedeni ile üçüncü şahısların ölmesi, yaralanması veya üçüncü şahısların mallarında zarar meydana gelmesine ilişkin olduğunu, poliçede “3. şahıs sorumluluk sigortası genel şartlarının 3-8-a maddesi teminata dahil edilmiştir” hükmüne yer verilmiş ise de genel şartların anılan maddesinde düzenlenen hususun “üçüncü şahıslara ait olup iare, icar veya tevdi sebepleriyle ve belirtilen diğer sebeplerle sigortalıya teslim edilmiş mallara gelecek zararların teminata dahil edildiği, poliçenin devamında “İstisnalar” başlığı altında “Her türlü ürün ve mesleki sorumluluk teminat haricir” ibaresine yer verildiğini, davacının mesleki faaliyetinin uçakların temizlik işinin ifası olduğunu, mesleki faaliyetin bizatihi konusu olan uçağa, davacının mesleki faaliyet konusu olan temizlik işi sırasında zarar vermesinin 3. şahıs mali meseuliyet sigorta poliçesi kapsamında olmayıp mesleki sorumluluk kapsamında olduğunu, mesleki sorumluluk ise poliçede istisna tutulduğundan hasarın teminat dışı olduğunu, genel şartların 3-8-c maddesi teminata dahil edimiş ise de anılan maddenin “çalışanların çalıştıkları bina ve araziye ika ettikleri zarar ve ziyanla”ilgili olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, hukukçu bilirkişi tarafından söz konusu hasarın 3. kişi mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğu ifade edilmiş ise de hasarın davacı tarafından THY A.O’ na ait uçağın temizliği yapılırken yıkama sehpasının motora çarpması sonucu meydana geldiği, Uçak Temizlik Hizmetleri Sözleşmesinin THY Teknik A.Ş. ile yapıldığı, hasarın THY A.O’ya ait olan uçakta meydana geldiği, anılan şirketler farklı tüzel kişilikler olup, davalı THY AO’nun 3. kişi konumunda bulunduğu, THY A.O ile davacı arasında sözleşmesel ilişkinin bulunmadığı, poliçede 3.Şahıs sorumluluk sigortası genel şartlarının 3-8/ a-c maddelerinin teminata dahil edildiği hükmüne yer verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Kanun’un 184 ve devamı maddeleri uyarınca, yargıç tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan kanıtları inceledikten sonra duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Taraflar tahkikatın tamamı hakkında açıklamada bulunduktan sonra, yargıç yeniden araştırma yapılmasını gerektiren bir husus kalmadığı sonucuna varırsa tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder. Anılan Kanunun 186. maddesi hükmüne göre, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Ancak, taraflar duruşmada hazırsa bu bildirim sözlü olarak yapılır, tutanağa geçirilir ve taraflara imzalatılır. Sözlü yargılama aşamasında taraflara son sözleri sorularak hüküm tefhim edilir. Sözlü yargılama safhasında taraflar kanıt sunmadan kendisi ve karşı tarafın iddia ve savunmaları ile kanıtlarıyla ilgili hukuki değerlendirme yaparak neden haklı olduklarını açıklama hakkı elde ederler, yargıç da gerektiğinde salt hukuki değerlendirmeye esas olmak üzere taraflara soru sorma ve tereddütlü noktaları son kez açıklığa kavuşturma imkanına sahip olur.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, 04.06.2014 tarihli celse tarafların bilirkişi raporuna karşı yazılı beyan dilekçeleri okunduktan ve hazır bulunan davacı vekiline söz verildikten sonra tahkikat aşamasının bittiği tefhim edilmeden ve yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde sözlü yargılama için taraflara süre verilmeden ya da tarafların bu konuda süre istemediklerine ilişkin beyanları tespit edilmeden doğrudan davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu itibarla, mahkemece HMK’nın 184 ve devamı maddelerinde belirtilen usullere uyulmadan, tarafların iddia ve savunma hakkını kısıtlar şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.