YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6595
KARAR NO : 2015/8267
KARAR TARİHİ : 15.06.2015
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/08/2014
NUMARASI : 2014/260-2014/260
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/08/2014 tarih ve 2014/260-2014/260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı şirket tarafından makine kırılma sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan iş makinesinde 11.12.2013 tarihinde meydana gelen hasar nedeniyle davalı şirket tarafından ekspertiz raporu düzenlendiğini, söz konusu ekspertiz raporu uyarınca sigortalı iş makinesinde meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığından bahisle hasar ödemesi yapılmadığını ileri sürerek hasar bedeli olarak uğranılan 90,000,00 TL zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince davacı şirkete ait … model bir adet yükleyicinin makine kırılma sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığını, poliçenin özel açıklamalar bölümünde “Geniş kasko teminatı sadece şantiye sahası içerisinde geçerlidir” ibaresinin bulunduğunu, sigortalı iş makinesinin olay tarihinde karlı ve buzlu zeminde kayarak dere yatağına yuvarlanması sonucunda hasarlandığını, bu esnada iş makinesinin operatör M. T. tarafından kullanıldığını, operatörün kullanılan araca uygun operatörlük belgesinin bulunmadığını, sigortalı iş makinesini 2918 sayılı yasa uyarınca G sınıfı sürücü belgesi ile kullanılmasının mümkün olmasına karşın araç operatörünün E sınıfı ehliyet sahibi olduğunu, poliçe uyarınca aracın karayolunda kullanılması halinde G sınıfı ehliyet gerektiğini, aksi halde zararın teminat dahilinde bulunmayacağını, hasarın şantiye sahası dışında gerçekleşmesi nedeniyle geniş kasko teminatı, olay sırasında operatörün yeterli ehliyetinin bulunmaması nedeniyle da makine kırılma sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalmayan hasara dair ödeme yapılamayacağını savunarak talebin reddini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetince iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; başvurunun, ilk etapta Sigorta Hakem Heyetince yapılan inceleme sonrasında verilen 24.4.2014 tarihli karar ile kabul edildiği, bu karara karşı davalı tarafından yapılan itirazın İtiraz Hakem Heyetince incelendiği, kazanın karayolunda ve şantiye dışında meydana gelmesi nedeniyle poliçede yer alan geniş kasko teminatına ilişkin hükmün uygulanma imkanının bulunmadığı, ancak makine kırılma sigorta poliçesi genel şartlarının 1-a maddesi uyarınca işletme kazalarından kaynaklı hasarın da teminat kapsamında olduğu, işletme kazasının sadece iş yerinde olma zorunluluğunun bulunmadığı, somut olayın işletme kazası olarak değerlendirilmesi nedeniyle poliçe kapsamında olduğu, poliçenin özel şartlar bölümünde makinenin karayolu veya şantiyede kullanımına ilişkin hükümler bulunduğu, iş makinesinin şantiye sahası içerisinde kullanımı halinde ilgili makamlarca verilen ve üzerinde hangi tip iş makinesinin kullanılabileceği belirtilen kullanma sertifikasının, aracın karayolunda kullanımı halinde ise G sınıfı sürücü belgesinin gerektiği, makine operatörünün her ne kadar 19.2.2014 tarihinde ehliyetine işletmiş ise de, kaza öncesinde 26.9.2013 tarihinde verilme sertifikasının bulunduğu, bu haliyle araç sürücüsünün kaza tarihinde G sınıfı araç sürme yeterliliğine haiz olduğu, bu nedenlerle hasarın teminat kapsamında kaldığı, poliçede eksik sigorta hususunun bulunmadığı, heyetçe yapılan hesaplama uyarınca hasar bedelinin KDV hariç 89.366,24 TL olduğu, buna KDV miktarının da eklenilmesinin gerektiği, ayrıca poliçe uyarınca % 10 oranında indirim yapılması nedeniyle 89.366.24 TL hasar bedelinin tespit edildiği gerekçesiyle, davalı vekilince Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 24.4.2014 tarihli K.2014/1198 sayılı kararına yaptığı itirazın reddine ödenmesi gereken tazminat tutarının 89.366,24 TL olduğuna, uyuşmazlık hakem heyetinin tazminat miktarının 90.000,00 TL olduğuna ilişkin kararının 89.366,24 TL yazılmak suretiyle düzeltilmiş şekliyle onanmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, makine kırılma sigorta poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davacı şirkete ait … marka bir adet iş makinesinin 18.3.2013 başlangıç tarihli Makine Kırılma Sigorta Poliçesi kapsamında davalı tarafından sigortalandığı, iş makinesinin 11.12 2013 tarihinde M.T.’ün sevk ve idaresindeyken D. İlçesi S. Mahallesi Y,yol ayrımı köprüsünde kar ve buzlanma nedeniyle köprüden dere yatağına düşmek suretiyle hasarlandığı, davalı tarafından hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunmadığından bahisle ödeme yapılmadığı, davacı tarafından bu nedenle Sigorta Tahkim Kurulu’na başvurulduğu, başvuru üzerine yapılan inceleme neticesinde yazılı gerekçeyle başvurunun kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu sigorta poliçesinin muafiyetler başlıklı bölümünde “İş bu poliçe ile sigortalı bulunan makinelerin şantiye sahası içerisinde kullanılması halinde kullanıcının, Karayolları Trafik Kanunu 42/A maddesi gereği, Milli Eğitim Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı (Milli Eğitim Bakanlığı onaylı) veya TMMOB Makine Mühendisleri Odası onayı ile verilen ve üzerinde hangi tip iş makinesini kullanmaya yetkili olduğu belirtilen iş makinesi kullanma sertifikasına (operatörlük belgesi) karayolunda kullanılması halinde ise kullanıcının ayrıca hangi tür iş makinesini kullanmaya yetkili olduğunu gösteren G sınıfı sürücü belgesine sahip olması gerekir. Aksi taktirde meydana gelen zarar sigorta teminatı dışındadır” hükmü yer almaktadır. Somut olayda hasarın karayolunda meydana geldiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakta olup, ihtilaf olay tarihinde iş makinesi operatörünün iş makinesini kullanma hususunda yeterli ehliyete sahip olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Hakem heyetince yapılan inceleme neticesinde, olay tarihinde iş makinesi operatörünün (E) sınıfı ehliyetinin bulunduğu, ancak olay öncesinde 26.9.2013 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı onaylı İş Makinesi Kullanma sertifikasına sahip olduğu, olay sonrasında 19.2.2014 tarihinde (G) sınıfı ibaresinin ehliyetine işlendiği, kaza tarihi öncesinde operatörün sertifika sahibi olması nedeniyle dava konusu iş makinesini kullanma yeterliliğinin bulunduğu, ehliyete (G) sınıfı ibaresinin işlenilmesinin ispat şartı olduğu gerekçesiyle hasarın teminat kapsamında kaldığı sonucuna varılmıştır. Ancak, 2918 sayılı kanunun 42/son maddesinde “Sürücü sertifikaları, sınıfına uygun sürücü belgelerine dönüştürülmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermez. Sürücü sertifikasını sürücü belgesine dönüştürmeden karayolunda araç kullandığı tespit edilen sürücüye 700 Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu kişilere araç kullandıran araç sahibine de tescil plakası üzerinden aynı miktarda idari para cezası verilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca iş makinesi operatörü M.T.’nün karayolunda iş makinesi kullanabilmesi için sertifikasını ehliyetine işletmesi zorunludur. Sigorta poliçesinde de iş makinesinin karayolunda kullanılması halinde hasarın teminat dahilinde sayılması için kullanıcının sertifika sahibi olmasından değil (G) sınıfı ehliyet sahibi olmasından söz edilmektedir. Bu durum karşısında, karayolunda meydana gelen hasar sırasında iş makinesini kullanan operatörün sertifikasını ehliyetine işletmemiş olması nedeniyle hasarın teminat dahilinde kalmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.