Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/639 E. 2015/13498 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/639
KARAR NO : 2015/13498
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ : … . FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2014
NUMARASI : 2012/227-2014/169

Taraflar arasında görülen davada … .. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/09/2014 tarih ve 2012/227-2014/169 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davacılar-birleşen davada davalı … … vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 15/12/2015 günü hazır bulunan davacı-birleşen davada davalılar vekili Av. … … ile davalı-birleşen davada davacı vekili Av. … … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilinin alüminyum panel ve bölme panel üretim ve satışıyla ilgili faaliyette bulunduğunu, … … adına tescilli panel/profil tasarımların tescil edildiğini, davacı … …’in diğer davacı şirketin yetkilisi olduğunu, davalı şirketin tasarımların aynısını taklit ederek piyasaya sürdüğünü, davalının eyleminin tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunu, davacının piyasadaki itibarından hukuka aykırı olarak menfaat elde etmek istendiğini, TTK’nun 54. maddesi uyarınca davalının benzerlik yaratarak davacı ürünlerini kataloğlarda basmasının, üretmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, 10.000 TL yoksun kılınan kazanç kaybı ile 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Davalı vekili, davacının tasarımlarının yeni ve ayırt edici nitelikte bulunmadığını, benzerlerinin daha önceden kamuya sunulduğunu ileri sürerek, davacı tasarımlarının hükümsüzlüğünü, haksız şekilde elde edilen tasarım tescil belgeleri ile yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, menini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, son kullanım esnasında görünmeyen tasarımın tescilinin mümkün olmadığı, dava konusu olayda iç kesitleri kapsayan biçimlerin tescil edildiği, bu profillerin nihai ürüne monte edildiğinde görünmediği, 554 KHK’nın 3. maddesinde düzenlenen görünürlük unsurunun dava konusu olayda bulunmadığı, bu nedenle birleşen davanın kabulü gerektiği, asıl dava yönünden ise tasarımların hükümsüzlüğünün geçmişe etkili olduğu, buna dayalı olarak hak elde edilemeyeceği, tescil edilmesi mümkün olmayan tasarıma dayalı olarak haksız rekabete göre talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacılar-birleşen davada davalı … … vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacılar/birleşen davada davalı … … vekilinin asıl davaya yönelik olarak aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl dava, tasarıma tecavüz, haksız rekabetin tespiti ve tazminat, birleşen dava ise tasarımların hükümsüzlüğüne istemine ilişkin olup, davacı taraf asıl davada tasarıma tecavüz istemi yanında ayrıca, davalının tasarımlarının aynısının taklit edilerek piyasaya sürüldüğünü, davacının itibarından hukuka aykırı olarak menfaat elde edilmek istendiğini, TTK’nın 54. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına aykırı davranıldığını, eylemin haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürmüştür.
Somut olayda, davacının iç kesitleri kapsayan biçimleri tescil ettirdiği, bu profillerin nihai ürüne monte edildiğinde görünmediği, tasarımların hükümsüzlüğünün geçmişe etkili olduğu, buna dayalı olarak hak elde edilemeyeceği, tescil edilmesi mümkün olmayan tasarıma dayalı olarak haksız rekabete göre talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle, birleşen davada tasarımların hükümsüzlüğüne, asıl davanın ise reddine karar verilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının ispatlanamadığı, harcı alem ürün olduğu sonucuna varılamayacağı, davacı tasarımları ile davalı ürünü arasında benzerlikler bulunduğu ifade edilmiştir.
Bu itibarla, mahkemece davacının ürününün aynısının davalı tarafından taklit edildiği, eyleminin TTK’nın 54, 55. maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğine yönelik iddiası hakkında olumlu veya olumsuz değerlendirme yapılmadan, sırf birleşen davada tasarımın hükümsüz kılındığından bahisle haksız rekabete dayalı talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacılar/birleşen davada davalı … … vekilinin birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi ile birleşen dava ile ilgili hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar/birleşen davada davalı … … vekilinin asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar/birleşen davada davalı … … vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar/birleşen davada davalı … … vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi birleşen davada verilen hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davacı … ….’e iadesine, alınmadığı anlaşılan 27,70 TL temyiz ilam hacının birleşen davada davalı … ….’den alınmasına, 15/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.