Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6349 E. 2016/2369 K. 03.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6349
KARAR NO : 2016/2369
KARAR TARİHİ : 03.03.2016

MAHKEMESİ : …. …. … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2011/128-2013/241

Taraflar arasında görülen davada …. …. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23.10.2013 gün ve 2011/128-2012/241 sayılı kararı bozan Daire’nin 22.01.2015 gün ve 2014/2466-2015/883 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı …. …. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-birleşen davada davalı vekili, dava dışı …. Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş. ile davalı banka arasında imzalanan 01.09.1993 tarihli “Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi”ni müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalı bankanın 16.09.2009 tarihli ihtarı ile söz konusu kredi sözleşmesi uyarınca borçlu …. Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş. lehine ….GmbH’a hitaben verilen 1021GG442106 numaralı, 766.932,82 EURO bedelli teminat mektubunun 28.09.2007 tarihinde tazmin edildiğini, asıl borçlu ve müvekkiline 26.06.2008 tarihli ihtar gönderilmesine rağmen muaccel hale gelen borcun ödenmediğini, bu nedenle alacağın tahsili için …. … İcra Müdürlüğü’nün 2008/17861 esas sayılı dosyasında kısmi takip başlatıldığını, icra takibinden de olumlu bir sonuç alınmadığından, müvekkilinin davalı nezdindeki döviz tevdiat hesabında bulunan 435.912,07 USD’ye el konulduğu ve borcun 16.09.2009 tarihinde 3.347.936,12 TL’ye ulaştığının bildirildiğini, oysa müvekkilinin imzası bulunan kredi sözleşmesi uyarınca verilen teminat mektubunun 1 yıl süreli olduğunu, ödeme emri ekinde gönderilen kredi sözleşmesinde müvekkilinin imzası bulunmadığını, davalı banka teminat mektubunun süresinin uzatıldığını savunmuş ise de ilk teminat mektubunun süresinin bitmesinden sonra süre uzatım konusunda müvekkilinin muvafakatının alınmadığını, davalı bankanın alacağını dayandırdığı teminat mektubu ile davacının sorumlu tutulmak istendiği teminat mektuplarının numaralarının birbirini tutmadığını, davacıya ulaşan ödeme emri ekinde 1021GG442106 numaralı teminat mektubuna istinaden paranın tazmin edildiği bildirildiği halde takip dosyası dayanağı teminat mektubunun numarasının 1021gg4421055 olduğunu, davalı bankanın haksız yere davacının hesabındaki paraya el koyduğunu ileri sürerek, davalı bankaca el konulan 435.912,07 USD’nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, birleşen davanın da reddini istemiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili, dava dışı …. Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş. ile akdedilen 01.09.2013 tarihli 1.500.000 DEM limitli genel kredi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini dava dışı …. …. .. …. …. …. ile birlikte davalı …. ….’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, söz konusu sözleşme ile dava dışı …. Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş’ye gayri nakdi kredi açıldığını, bu kapsamda dava dışı …. Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş. lehine ….GmbH firmasına teminat mektubu verilmesini teminen …. Bank AG Frankfurt/ Germany’e hitaben 01.09.2013 tarihli 1.500,000 DEM (766.937,82 EURO) bedelli kontrgaranti mektubu düzenlendiğini, kontrgaranti ilişkisinin gerçek lehdarı (….GmbH) değişmemekle kontrgaranti mektubunun muhatabının …. …. … …. …. olarak değiştirildiğini, söz konusu kontrgarantinin süresinin dolmasına yakın dışı …. Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş.’nin talebi doğrultusunda kontrgaranti ilişkisinin aynı firma (….GmbH) için fakat muhatabı bu kez …. Bank olmak kaydı ile 1 yıl daha uzatıldığından davalı banka tarafından bu kez …. Bank AG’ye hitaben 30.09.1994 tarihli yine 1.500.000 DEM tutarında ve 1 yıl süreli kontrgaranti mektubu düzenlendiğini, aradan geçen zaman zarfında kontrgaranti ilişkisinin dava dışı …. Hediyelik Eşya Ticaret A.Ş.’nin talebi doğrultusunda 1 er yıllık süreler şeklinde uzatıldığını, anılan teminat mektubunun 28.09.2007 tarihinde 766.937,82 EURO karşılığı 1.343.444,98 YTL olarak müvekkilince tazmin edildiğini, müvekkilince asıl borçlu ve davacı dahil müteselsil kefillere ihtarname gönderilmesine rağmen teminat mektubu bedelinin ödenmediğini, davacının da aralarında bulunduğu anılan borçlunun müşterek borçlu ve müteselsil kefilleri hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının hesabında bulunan 435.912,07 USD’lik mevduatı üzerine bloke konularak bu meblağın takas yolu ile müvekkili banka alacağına mahsup edildiğini, davacının kefaletinin sona erdiğine ilişkin iddiaların hukuki bir dayanağının olmadığını, taraflar arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin belli bir süre ile sınırlı olmadığını, davacının kefaletinin süresiz kefalet olduğunu, davalı banka kayıtlarında davacının kefaletten rücu ettiğine veya müvekkil banka tarafından kendisinin ibra edildiğine dair bir kayda rastlanmadığını, kefalet süresiz olduğu için kredi ilişkisi kapsamında düzenlenen kontrgaranti mektuplarının her biri için ayrı ayrı davacının onayının alınmasına gerek olmadığını, davacının kontrgaranti mektuplarına değil taraflar arasındaki kredi ilişkisine kefil olduğunu, aynı kredi ilişkisi çerçevesi içinde kontrgaranti mektuplarının yenilenmiş olmasının farklı kredi ilişkileri doğduğu anlamına gelmeyeceğini, teminat mektuplarının numaralarındaki farklılığın ise maddi hatana kaynaklandığını, aynı miktarda ve aynı lehdar için düzenlenip tazmin olunan başkaca bir kontra garanti mektubu bulunmadığını, yapılan blokenin kredi sözleşmesinin 32 ve 70 maddelerine uygun olduğunu belirterek asıl davanın reddini, birleşen davada …. ….’ın icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davada taraflar arasındaki sözleşmenin 70. maddesinin 5. ve 6. fıkraları uyarınca davalı bankanın kendisine ihbarda bulunulmasına gerek olmaksızın takas, mahsup, rehin hakkı bulunduğu, davalı bankanın bu hükme istinaden davacı …. ….’ın hesabındaki 435.912,07 USD’yi borca karşılık mahsup ettiği, …. ….’ın davalı bankadan mevduat hesabı nedeniyle bir alacağı kalmadığı, birleşen davada ise takip tarihinden önce davalı-karşı davacı …. ….’a hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğinden takip tarihinden önce temerrüdü sabit olmadığından takip tarihine kadar faiz istenmesinin haksız olduğu, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 100.000 TL üzerinden açılan takibe itirazın takip tarihine kadar işlemiş faiz talebi yönünden haklı olduğu, itirazın sadece 100.000 TL’lik asıl alacak yönünden haksız olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davalının …. … İcra Müdürlüğü’nün 2008/17861 Esas sayılı takibine itirazının kısmen iptaline, takibin (davalı yönünden 1.343.444,98 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %80 temerrüt faizi ve faizin %5 i oranında BSMV ile) davacı alacaklının talebi ile bağlı olarak 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacı tarafından gerek icra dosyasından gerek dosya harici yapılan tahsilatların devam eden takipte nazara alınmasına, İİK’nın 67 maddesi gereğince asıl alacağın %40’ı olan 40.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.01.2015 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı-birleşen davada davalı …. …. vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı …. …. vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı …. …. vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.