Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6256 E. 2015/13687 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6256
KARAR NO : 2015/13687
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2015
NUMARASI : 2014/115-2015/19

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/02/2015 tarih ve 2014/115-2015/19 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiklerini, müvekkiline ait “A… İ.. O…..” markasına karşı davalının kendi “İş ortağım” ibareli markalarını mesnet göstererek hükümsüzlük davası açtığını, davalının içinde “iş ortağım” ibaresi bulunan 35 adet tescilli markasının bulunduğunu, markaların ayırt edici unsurunu oluşturan “iş ortağım” ibaresinin ticaret alanında tasviri ve tanımlayıcı olarak kullanıldığını ileri sürerek davalı adına tescilli “iş ortağım” ibaresi içeren 35 adet markanın 556 sayılı KHK’nın 7.1 (a) ve 7.1 (c) maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin 2006 yılı başı itibari ile 169 ülkede faaliyet gösterdiğini, markayı oluşturan “iş ortağım” ibaresinin ayırt edici niteliğe haiz olduğunu, kaldı ki markanın büyük yatırımlarla kullanım sonucu tanınmış hale getirildiğini ve ayırt edicilik sağlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından “İş ortağım” ibareli markalar altında bir çok ürün ve kampanya üretildiği ve kampanyalar için önemli ölçüde yatırım harcamaları yapıldığı, yapılan reklam yatırımları ile markaların zaman içinde ayırtedicilik özelliği kazandığı ve güçlenerek pekiştiği, dava tarihi itibari ile “iş ortağım” ibareli markaların tanınmış marka haline geldiği, 556 sayılı KHK’nin 7/son hükmü gereğince markaların tescil yasağı kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.