Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6198 E. 2015/13199 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6198
KARAR NO : 2015/13199
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

MAHKEMESİ : …… FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2014
NUMARASI : 2014/171-2014/236

Taraflar arasında görülen davada …..Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11.11.2014 tarih ve 2014/171-2014/236 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Ü… T… B…”, “Ü… T… B… H…”, “Ü… T… B…”, “H… ü… m… h…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının “ü… g… b…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere yaptığı başvuruya vaki itirazlarının YİDK tarafından reddedildiğini, oysa, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu ve başvurunun bu markalarla karıştırılma ihtimali bulunacak düzeyde benzer olduğunu ileri sürerek, kurum kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı kurum ve davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bir slogandan ibaret olan başvurudaki ”ü… g… b…” ibaresinin özellikle bankaların açtıkları kredilerin hedef kitlesi olan üretene yönelik olması itibariyle hedef kitleyi tanımladığı, sektördeki bankalar tarafından sıkça “üretici kredisi, üretene yönelik kredi” vurgusu yapan sloganların benzer şekilde tercih edildiği, davacı kullanımlarının şemsiye markası olan “H…” ile birlikte ve başvuruya en yakın olan “Ü… T… B…” ibaresi geri planda slogan özelliği kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anlaşılan bir kullanıma karşılık geldiği, dolayısıyla kullanımlarda markasal algının H…. ibaresinden arınmış olarak doğrudan finans hizmetleri için hizmetin kaynağını belirtecek bir marka şeklinde kullanıldığından söz edilemeyeceği, slogan markaları ilke olarak tescil edilebilir ise de, koruma gücünün başlangıçtan itibaren zayıf olacağı, genellikle kredi alma sürecinde sloganlardan çok bankaların ve uyguladıkları sözleşme şartlarının üzerinde duran yüksek seviyede dikkatli, özenli ortalama tüketicileri yönünden başvuru ile itiraza dayanak markalar arasında bağlantı kurulması dahil karıştırma ihtimalinden söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, T…P…E… YİDK kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca işaretler arasında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı hususunda yapılacak değerlendirmede inceleme konusu işaretler arasında görsel, işitsel, anlamsal ve yazılış benzerlikleri ve işaretlerin bir bütün olarak kapsadıkları mal ve/veya hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde bıraktığı genel izlenimin dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta işaretler arasında yazılış, telaffuz ve anlamsal benzerlik bulunduğu ve bu benzerliğin başvuru konusu hizmetin ortalama alıcıları nezdinde ilişkilendirme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesi oluşacağı nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.