YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6139
KARAR NO : 2015/13937
KARAR TARİHİ : 30.12.2015
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2014
NUMARASI : 2013/670-2014/628
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2014 tarih ve 2013/670-2014/628 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Starafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalıların müvekkillerine ait arsaya kat karşılığı inşaat yapan dava dışı U’nin ortağı ve aynı zamanda müdürleri olduğunu, yapılan inşaatta dava dışı şirketin yaptığı eksiklikler, ayıplı işlerin karşılanması ve fazla imalattan kaynaklanan payın müvekkillerine verilmesi için açılan davada müvekkillerine 34.510,00 TL’nin ödenmesine karar verildiğini, Yargıtay incelemesinden sonra mahkeme masrafları yönünden 1.603,35 TL ilave ile düzeltilerek onandığını ve ayrıca 600 TL lehine vekalet ücretine karar verilerek kesinleştiğini, şirket aleyhine hükmün infazı için Bakırköy 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/8302 Es. sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını ancak borçlu şirketin haczi kabil mal varlığı olmadığından takibin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine borçlu şirket hakkında aciz vesikası yerine geçmek üzere derkenar aldıklarını, davalıların ortağı ve yöneticisi oldukları dava dışı Umutbir . unvanlı şirketi kötü yöneterek acze sürüklemiş olduklarının tespiti ile Bakırköy 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/8302 Es. sayılı dosyasından almış oldukları derkenarda belirtilen 47.368,75 TL ve derkenarın düzenlendiği 18.1.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve düzeltilerek onanan kararda eksik hesaplandığı belirtilen 1.603,35 TL yargılama masrafı ve 900 TL vekalet ücreti toplamı olan 2.503,35 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davacılara ait kat karşılığı olarak inşaa edilen binadan 6 adet bağımsız bölümün dava dışı Metin Yeşilyurt’a düşük bedelle satıldığının doğru olmadığını, bu bağımsız bölümlerin 2007 yılı rayiç bedelleri hesaplanarak satıldığını, 2007 yılının ekonomik darboğazı içinde inşaatın tamamlanabilmesi için bu dairelerin satılmasının gerektiğini, şirket yönetiminde ihmallerinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
./..
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların davalıların yöneticisi olduğu, aleyhine 25/11/2010 tarihinde Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mah. 2010/601 Esas sayılı dosyası ile alacak davası açtıkları, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararda 34.510,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalısı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine karar verildiği, davacılar tarafından ilamın Bakırköy 8 İcra Müd. 2012/8302 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, ve takip tarihi itibariyle alacak tutarının 49.085,52 TL olduğu, borçlu şirkete ait herhangi bir mal varlığı bulunmadığından 28/12/2012 tarihinde icra müdürlüğünce davacılara aciz belgesi verildiği, şirkete ait 6 adet dairenin KDV hariç 415.841,60 TL’ye satıldığı, alıcı Metin Yeşilyurt adına satış faturası düzenlenip kapatıldığı, şirkete ödenen 357.300,00 TL ödemenin şirket hesabına nakledildiğine dair herhangi bir kayda rastlanmadığı davalı müdürlerin davacı tarafın alacağından daha fazla miktarda şirketi zarara uğrattıkları gerekçesiyle, Mülga TTK’nın 556. madde atfıyla aynı Yasa’nın 336.maddesi uyarınca davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar temyiz etmiştir.
Dava, 6762 sayılı TTK’nın 336. maddesine dayalı şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkindir. Davacılar vekili, kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu altı adet bağımsız bölümün ayıplı inşaası nedeniyle dava dışı şirkete karşı açtıkları davada davanın kabulüne karar verildiğini, kesinleşen bu ilama dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında davalı şirketin malvarlığının bulunmadığının tespit edildiğini, davalı şirket yöneticilerinin şirket idaresindeki başarısızlıkları nedeniyle şirketi acze düşürdüklerini, davalıların kusuru nedeniyle alacaklarını tahsil edemediklerini ileri sürerek, işbu davayı açmış olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, TTK’nın 309. maddesi “ Şirketin 305, 306, 307 ve 308 inci maddelerde yazılı fiillerle ızrar edilmesi halinde, bundan dolayısiyle zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak, hükmolunacak tazminat şirkete verilir. “ hükmünü haiz olup, belirtilen hükümle şirkete bir zarar verilmiş olması halinde alacaklıların da dava yolu ile şirketin uğradığı zararın tazminini isteyebilecekleri düzenleme altına alınmıştır.
Somut olayda, davacılar vekilinin yönetici-ortaklar hakkında ileri sürdüğü talep dolaylı zarar kapsamında olup, dolaylı zarar durumunda alacaklılar da talepte bulunabilir ise de, zarar nedeniyle hak kazanılan tazminatın kendilerine değil, şirkete verilmesini istemiş olmaları gerekir. Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemece yazılı olduğu şekilde davacılara ödeme yapılmasına dair karar verilmesi doğru olmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.