Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6105 E. 2015/12984 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6105
KARAR NO : 2015/12984
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY (KAPATILAN) 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2012/514-2013/640

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25.12.2013 gün ve 2012/514-2013/640 sayılı kararı onayan Daire’nin 12.01.2015 gün ve 2014/18103-2015/174 sayılı kararı aleyhinde davalı banka vekili ve fer’i müdahil TMSF vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, yurt dışında yaşayan müvekkilinin davalı banka nezdinde 21/09/2001 tarihinde hesap açtırdığını, hesap açtırırken yurt dışını adresini vermek istediğini, ancak banka yetkililerinin mutlaka yurt içinde bir adres vermesi gerektiğini belirtmeleri üzerine annesine ait yurt içi adresini bildirdiğini, yurt dışı adresinin MERNİS sistemi üzerinde kayıtlı bulunduğunu, davalının müvekkiline ait mevduat hesabında yer alan parayı 10 yıl içerisinde herhangi bir hesap hareketi bulunmadığından bahisle müvekkilini haberdar etmeksizin TMSF’ye devrettiğini, devrin haksız olduğunu ileri sürerek, 30.806,37 Euro’nun devir işleminin yapıldığı tarihten itibaren dövize uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 13.11.2013 tarihli celsede talebin 30,127,67 Euro olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili, davacının hesap açtırırken bildirdiği adrese iadeli taahhütlü mektupla ihtar gönderildiğini, ancak süresinde teslim alınmaması nedeni ile şubeye iade edildiğini, davacının hesap açtırırken T.C. kimlik numarasını bildirmediğinden güncel adres bilgilerine ulaşılamadığını, kaldı ki davalının TMSF’ye yaptığı itiraz başvurusunda da mektubun gönderildiği aynı adresi bildirdiğini, devirde yasaya aykırı bir yön bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil TMSF vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Banka ve fer’i müdahil TMSF vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davalı Banka vekili ile fer’i müdahil TMSF vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka vekili ve fer’i müdahil TMSF vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı banka vekili ve fer’i müdahil TMSF vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalı bankaya iadesine, karar düzeltme isteyen fer’i müdahil TMSF harç ve cezadan muaf olduğundan harç ve ceza alınmasına mahal olmadığına, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.