Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6076 E. 2015/13451 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6076
KARAR NO : 2015/13451
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

MAHKEMESİ : … .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2013/793-2014/772

Taraflar arasında görülen davada … .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/12/2014 tarih ve 2013/793-2014/772 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, iş sözleşmesi feshedilen eski çalışanının borcu için davalı tarafından müvekkiline üçüncü şahıs olarak haciz ihbarnameleri gönderildiğini, dava dışı kişinin SGK kayıtlarına göre müvekkili işyerinde çalışmadığının tespiti mümkünken, müvekkilinin borçlu konuma getirildiğini, bir yanlışlık olduğu düşüncesiyle haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin dava dışı Banka’daki hesaplarına bloke konulması sebebiyle icra dosyasına ödenmek zorunda kalınan 4.968,09 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davalının haciz ihbarnamelerine karşı yasal süresi içerisinde menfi tespit davası açmadığından 2004 sayılı İİK’nın 89. maddesini göre dava konusu borcun yasal olarak davacının yedinde sayıldığını, davacının müvekkiline karşı istirdat veya sebepsiz zenginleşme davası açma hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı Banka’nın dava dışı … … adlı şahıstan alacağın tahsili amacıyla hakkında …. 4. İcra Müdürlüğü’nün 2012/47 nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun üçüncü şahıslar üzerindeki hak ve alacaklarının tahsili amacıyla, üçüncü şahıs olan davacı şirkete, üçüncü haciz ihbarnamesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen, davacının 2004 sayılı İİK’nın 89. maddesinde belirtilen yasal süresi içinde itiraz etmediği gibi dava da açmadığı anlaşılmış olup, davacının kesinleşen ve zimmetinde sayılan borcun ödenmemesi ya da geri alınması konusunda alacaklıya karşı bir dava açma hak ve yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.