Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6038 E. 2015/8646 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6038
KARAR NO : 2015/8646
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

MAHKEMESİ : MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2014
NUMARASI : 2014/788 ESAS

Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2014 tarih ve 2014/788 Esas sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, karşı tarafın yanlış yönlendirmesi nedeniyle MV F. 1 gemisi aleyhine 370.000 USD tutarlı ihtiyati haciz kararı tesis edildiğini, anılan ihtiyati haciz kararının Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6349 E. sayılı dosyası ile uygulanarak geminin seferden men edildiğini, bu işlemlere müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve geminin seferine devamını sağlamak amacıyla Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün anılan dosyasına 970.000 TL bedelli banka teminat mektubu sunulduğunu ve gemi üzerindeki seferden men kararının kaldırıldığını, itirazın karşı tarafa 31/07/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle 31.08/2014 tarihine kadar itirazın iptali davası açmakla yükümlü olduğunu, karşı tarafın buna uymaması nedeniyle İ.İ.K mad. 264/4 hükmü gereğince ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını, davacının itirazın iptali davasını hak düşürücü süre içerisinde ikame etmediğinin tespit edilerek Mersin 6. İcra Müdürlüğüne 24/10/2014 tarihinde bir talep sunulduğunu ve ihtiyati haczin hükümsüz kalması sebebi ile hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydı ile icra dosyasına yatırılan banka teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini, yasal süreleri kaçırmış olan davacı tarafın ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ve mahkemenin yanıltılmak sureti ile banka teminat mektubu aleyhine ihtiyati haciz kararı ittihaz edilirken uyuşmazlığa konu gemi’nin mahkemenin yetki alanında bulunması gerektiğini, ancak mahkemenin kararını ittihaz ettiği tarihte geminin mahkemenin yetki alanında olmadığını, bu nedenle gemi aleyhine ihtiyati haciz kararı tesis edilmesinin de TTK’nın 1354. maddesi gereğince hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, ittihaz edilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, hali hazırda hükümsüz kalmış olan ihtiyati haciz kararına istinaden Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6349 E. sayılı dosyasına sunulan 970.000 TL tutarlı banka teminat mektubunun davalıya iadesine karar verilmesini istemiştir.
Karşı taraf (alacaklı) vekili, ihtiyati hacze dayanak teşkil eden müvekkiline ait alacağın bir deniz alacağı olması nedeniyle ihtiyati haciz kararının TTK hükümlerine uygun olduğunu, ayrıca 2014/191 D. İş sayılı dosyada alınan 07/07/2014 tarihli ihtiyati haciz kararında geminin Mersin’de demir attığı kabul edilmiş olduğu gibi alınan ihtiyati haciz kararının Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2013/6349 Esas sayılı dosyasında işleme konulduğunu, sonradan ihtiyati haczin düşmüş olmasının Mersin mahkemeleri ile icra dairelerinin yetkisini ortadan kaldırmayacağını, kaldı ki esas alacak hakkında dava açmış olduklarından TTK 1357. maddesine göre ihtiyati haciz için de mahkemenin yetkili bulunduğunu, serbest kalan teminatın henüz icra dairesinde iken yeniden ihtiyaten haciz talep edilmesinin TTK’nın 1375/c maddesine uygun olduğunu savunarak karşı tarafın itirazının reddine karar verilmesi istemiştir.
Mahkemece, duruşmalı olarak yapılan itiraz incelemesi sonunda tüm dosya kapsamına göre; karşı taraf vekilinin ihtiyati haciz kararına karşı yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olduğu, zira açılan davada terditli olarak, öncelikle borçlunun 2014/6349 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminat talebine karar verilmesinin, ikinci olarak ise alacak davası olarak değerlendirilmesi gerektiğinin istenmesi karşısında, yapılan ihtiyati haciz işlemine karşı itiraz üzerine alacaklının bir aylık süre içinde dava açmadığı için İİK’nın 264/4. maddesine göre ihtiyati haciz hükümsüz kalmış bulunduğundan, olayda TTK’nın 1359. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, dolayısıyla gemi Mersin’de iken yapılan ihtiyati haciz talebi konusunda mahkemenin yetkisinin devam ettiğinden söz edilemeyeceği, bunun dışında ihtiyati haciz dayanağı yapılan deniz alacağının ifa yerinin yada borçlu adresinin de Mersin olmadığı tespit edilmekle TTK’nın 1357/1. maddesindeki düzenleme kapsamında, mahkemenin davayı gören mahkeme olarak değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karar, karşı taraf (alacaklı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, karşı taraf (alacaklı) vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir
2-Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde ihtiyati haciz kararının yetki yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak; ihtiyati haciz isteyen alacaklı, borçludan olan ve gemi onarım sözleşmesinden kaynaklanan alacağı için açmış olduğu davada, davalıya ait gemi üzerine ve davalı borçlu tarafından icra dosyasına verilmiş banka teminat mektubu üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmesine rağmen, mahkemece sadece teminat mektubu üzerine ihtiyati haciz konulmuş ise de, davacı alacaklı gemi üzerine ihtiyati haciz konulmadığından bahisle karara itiraz etmemiştir. Buna göre, her ne kadar mahkemece ihtiyati haciz isteminin 6102 sayılı TTK’nın 1375 ve 1353. maddeleri uyarınca kabul edildiği belirtilmiş ise de, anılan yasal hükümler ancak gemi üzerine ihtiyati haciz konulması halinde uygulanacak hükümler olup, dosya kapsamına göre gemi üzerinde herhangi bir ihtiyati haciz istemi ve kararı bulunmadığına göre bu maddelerin somut olayda uygulanma yeri yoktur. Bu itibarla mahkemece, itiraz incelemesinin genel hükümlere göre yapılması gerekmektedir. İİK’nın ilgili hükümleri uyarınca yapılması gereken itiraz incelemesinde de, ihtiyati haciz istemi asıl alacağın tahsili konulu davanın açıldığı mahkemeden talep edildiği ve bu mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiğine göre itiraz incelemesi için de aynı mahkeme yetkilidir Bu durumda mahkemece itiraz incelemesi yapılması konusunda yetkili olunduğu gerekçesiyle bu yöndeki itirazın reddine karar verilip, itirazın genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile mahkemenin itirazı incelemekte yetkisiz mahkeme olunduğundan bahisle itirazın kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Kabule biçimine göre de; 6102 sayılı TTK’nın 1357/1 maddesine göre, asıl alacak ile ilgili dava Türk Mahkemeleri’nde açılmış olduğundan ihtiyati hacze itiraz incelemesi için Türk Mahkemeleri’nin yetkili olduğu gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi dahi doğru görülmemiştir.
4- Yine, asıl alacağın kaynağı olarak belirtilen ve taraflar arasında akdedilen gemi tamir ve onarım sözleşmesinin 16. maddesindeki yetki şartı uyarınca da Türk Mahkemeleri yetkili olup, bu hususun da gözden kaçırılarak yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.