Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/6020 E. 2015/12969 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6020
KARAR NO : 2015/12969
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2014
NUMARASI : 2013/55-2014/42

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.02.2014 gün ve 2013/55-2014/42 sayılı kararı onayan Daire’nin 03.12.2014 gün ve 2014/15524-2014/18956 sayılı kararı aleyhinde birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada K.A.Sigorta A.Ş.”nin acentesi olarak faaliyet göstermekte olan davalı şirketin uzun yıllardan beri müvekkili şirketin ve ortaklarının sigorta işlemlerini yaptığını, davalı şirketin müvekkili şirkete ait 4 adet poliçe ile şirket ortaklarından M. Ö.’e ait 1 adet poliçe karşılığında 04.08.2008 tarihinde 11.000 TL, 04.08.2008 tarihinde 5.000 TL, 05.08.2008 tarihinde 5.000 TL olmak üzere 3 adet makbuz ile toplam 21.000 TL tahsil ettiğini, K. A. Sigorta A.Ş. tarafından gönderilen 22.08.2008 tarihli yazı ile adı geçen davalının acentelik sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, bunun üzerine sigorta şirketine başvurularak ödemesi yapılan poliçelerin akibetinin sorulduğunu, cevaben poliçe primlerinin ödenmemesi nedeni ile iptal edildiğinin bildirildiğini, müvekkili şirketten poliçe bedeli olarak alınmış olan parayı sigorta şirketine ödemeyen davalı şirketin haksız kazanç elde ettiğini, poliçe bedellerini iade etmediğini ileri sürerek, davalı şirkete ödenmiş olan toplam 21.000 TL’nin ödeme tarihi olan 05.08.2008 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini; birleşen davada ise acente ile sigorta şirketi arasındaki iç ilişkinin sigortalıyı ilgilendirmediğini, acentenin tahsil ettiği primden sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek, sigorta poliçe bedeli olarak davalı acentesine ödenen 21.000 TL tutarındaki prim alacağının ödeme tarihi olan 05.08.2008 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı Y…. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti. yargılamaya katılmamıştır.
Birleşen davada davalı A….. Sigorta A.Ş. vekili, davacı şirkete ait 4 adet poliçenin şirket ortaklarından M…. Ö….’e ait 1 adet poliçenin müvekkili şirket nezdindeki mevcudiyetini kabul ettiklerini, davacı şirketin bu poliçelerden ayrık olmak üzere önceki yıllara ait muhtelif poliçelerden kaynaklanan prim borçlarının söz konusu olduğunu, poliçelerin bakiye prim borcunun taksitlere yayılmış halde iken davacının bu poliçelerin tümünün prim borcunu 21.000 TL olarak peşinen ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece asıl dava dosyasındaki davalı acenteye karşı açılan davanın pasif dava ehliyeti (husumet) yokluğundan reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne dair verilen karar birleşen davada taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce gerekçe ilave edilerek onanmıştır.
Birleşen davada davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, birleşen davada davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.