Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5815 E. 2015/13426 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5815
KARAR NO : 2015/13426
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

MAHKEMESİ : …. . FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2015
NUMARASI : 2014/283-2015/6

Taraflar arasında görülen davada …. .. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/02/2015 tarih ve 2014/283-2015/6 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı … … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli ve tanınmış “….” ibareli markaların bulunduğunu, davalı şirketin 2012/47907 sayılı “…..” ibareli marka için kötüniyetle tescil başvurusu yaptığını, itirazlarının davalı TPE YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, davalı işaretinde müvekkili markasının ilk iki hecesinin kullanıldığını, “..” ve “..” harflerinin birebir aynı değerlendirileceğini, markaların ayırdedilemeyecek derecede benzer olduğunu, tescilin iltibasa neden olacağını, müvekkili markasının ayırdedici fonksiyonunun zayıflayacağını, davalıya haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek TPE YİDK’nun 2014-M-6658 sayılı kararının iptalini, 2012/47907 sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, taraflara ait işaretler arasında karıştırılmaya neden olacak bir benzerliğin bulunmadığını, yazım karakterlerinin farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markaların parçalara ayrılıp benzerlik değerlendirmesi yapılamayacağını, davacının markasının asıl unsurunu “…..” ibaresinin oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “….” ibareli markalarıyla davalının “….” ibareli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik olmadığı, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, “….” şeklindeki marka tescilinin davacıya ait “….” markalarının tanınmışlığından haksız yararlanma sağlamayacağı, iltibasın bulunmadığı yerde haksız rekabetten de sözedilemeyeceği, davacının 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesi hükmünden istifade etmesinin olanaksız bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı … … vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı … … vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.