Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5812 E. 2016/2715 K. 10.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5812
KARAR NO : 2016/2715
KARAR TARİHİ : 10.03.2016

MAHKEMESİ : …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 03/12/2014
NUMARASI : 2014/152-2014/622

Taraflar arasında görülen davada …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/12/2014 tarih ve 2014/152-2014/622 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/03/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … …. ile davalı vekili Av. …. ….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1970’li yıllardan beri tarım makineleri imalatı ve satışı yaptığını, “…. Kardeşler Ziraat Aletleri” markasının 21.11.1978 tarihinde, “…. Kardeşler” markasının da 16.03.1993 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini, davalı şirketin 1997 yılında ….ler Ziraat Aletleri Tic. Ltd. Şti. unvanı ile tescil olunduğunu ve müvekkilinin bütün satış noktalarında müvekkili firma malı izlenimi yaratarak “….ler” ismini ürettiği makineler üzerine yazdığını, müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine açılan dava sırasında unvanını “…. …. Tarım Makinaları Sınai ve Tıbbıgazlar İm. San. ve Tic. Ltd. Şti.” olarak değiştirdiğini, ancak davalının “….” ibaresini daha küçük, “….” ibaresini daha belirgin kullanmak suretiyle tecavüzün devam ettiğini, fatura, kaşe ve imal ettiği makineler üzerine kullandığı markanın müvekkilinin kullandığı tescilli marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olup iltibas teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının müvekkilinin markasına vaki tecavüzünün men’ini, ticaret unvanı ve marka olarak kullandığı “…. ….” ibaresindeki “….” ibaresinin isim, levha, amblem ve ticaret unvanından çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket ortağı …. ….’in kardeş olup, müvekkili şirket ortağının ad ve soyadının unvanda yer almasının yasal olduğunu, unvanda başka ayırt edici unsurlarının da bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyulmuş, davalı şirketin tam adını yazarken “….” ibaresini “….” ibaresine nazaran oldukça küçülterek geri plana attığı, şirketin unvanındaki ayırtedici unsurun “….” olduğunu vurgulamak istediği, bunun bilinçli bir tercih olduğu, davalının unvanını davacının unvanına ve markasına yakınlaştırarak kullanmış olduğu, dava tarihi itibariyle vaki bazı eylemlerinin davacının ticaret unvanına ve markasına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, davacı markasına vaki tecavüzün men’i, davalının ticaret unvanı ve marka olarak kullandığı “…. ….” ibaresindeki “….” ibaresinin isim, levha, amblem ve ticaret unvanından çıkarılması istemine ilişkin olup, Dairemizin 18.12.2008 tarihli bozma ilamında da belirtildiği üzere yine Dairemizin 01.02.2005 tarihli ilamında bozma nedeni olarak gösterilen hususlar dışında tutulan şirketin sahiplerinden “…. ….”in kendi ad ve soyadını şirket unvanında kullanmasının yasaklanamayacağı hususunun kesinleşmiş olması karşısında mahkemece bu hususta davalı yararına oluşmuş olan kazanılmış hakkı bertaraf eder biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya ihtiyaç göstermediğinden kararın bu nedenle aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın (HÜKÜM) bölümündeki (2) nolu bendin tümü ile hükümden çıkartılmasına yerine (2) “Davacının tescilli markasına davalı tarafından yapılan tecavüzün önlenmesine” ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.