Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5785 E. 2015/13029 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5785
KARAR NO : 2015/13029
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

MAHKEMESİ : ….. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2014
NUMARASI : 2012/228-2014/248

Taraflar arasında görülen davada ….. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.12.2014 tarih ve 2012/228-2014/248 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiliyle davalı arasında S… S…’a ait Irrationality adlı eserin çevirisi için 09.04.2009 tarihli anlaşma yapıldığını, sözleşme uyarınca eserin her yeni basımının yapılmasından sonraki bir ay içinde söz konusu baskının ilk satışa sunulduğu tarihteki etiket fiyatı ile baskı adedinin çarpımı üzerinden %2 net telif ücretinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, Mart 2011 tarihinde eserin ikinci baskısının 2.000 adet olarak yapıldığını, satış fiyatının ise 18,00 TL olduğunu, buna göre müvekkiline 720,00 TL ödeme yapılması gerekirken bu güne kadar bu ödemenin yapılmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmede eserin dijital kitap olarak satışına dair bir iznin verilmediğini, buna karşın davalının eseri dijital kitap olarak sattığını, müvekkilinin ayrıca J… S…’a ait E… B… adlı eserin de çevirisini yapıp davalıya gönderdiğini, davalının müvekkilinin rızası hilafına Kasım 2009 tarihinde bu kitabın 1. baskısını 3.000 adet olarak yapıp piyasaya sürdüğünü, bu tarih sonrasında muhtelif tarihlerde sekiz baskı daha yapıldığını, çeviri ücreti ve her bir baskı için ödenecek telif bedeli olarak müvekkiline 14.01.2011 tarihinde sadece 800,00 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek Irrationality adlı eserin 2. baskısı için telif ücreti ödenmemesi nedeniyle FSEK 68. maddesi uyarınca ödenmesi gereken telif bedelinin üç katı olan 2.160,00 TL maddi zararın, bu kitabın dijital kitap olarak basımı nedeniyle FSEK 68. maddesi uyarınca 3 katı telif bedeli olarak ödenmesi gerekli alacaktan şimdilik 100,00 TL’nin, bu kitabın sözleşmeye aykırı olarak dijital kitap olarak basımı nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın, E… B… adlı eserin çeviri bedelinin ödenmemesi nedeniyle FSEK 68. maddesi uyarınca 3 katı telif bedeli olarak ödenmesi gereken alacaktan şimdilik 1.000,00 TL’nin bu kitabın dava tarihine kadar yapılan dokuz baskısı için FSEK 68. maddesi uyarınca ödenmesi gerekli 3 katı telif bedelinden şimdilik 1.000,00 TL’nin, bu eserin yazılı bir anlaşma olmaksızın basımı nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 27.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinin 1. ve 2. bendinde talep edilen (I……. adlı esere ilişkin) mali hak ihlalinden kaynaklı alacak istemini 2.260,80 TL’ye dava dilekçesinin 4. ve 5. bendinde talep edilen (E…. B…. adlı esere ilişkin) mali hak ihlalinden doğan alacak istemini 28.114,95 TL’ye çıkartarak talep olunan bedellerin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; dava konusu I… adlı esere ilişkin taraflar arasında yazılı sözleşmenin bulunduğunu, bu kitabın ilk bakısı için çeviri bedelinin davacıya ödendiğini, diğer baskılar için ödenmesi gerekli miktarların ise sehven ödenmediğini, İ… isimli kitaba ilişkin sözleşmede dijital kitap satışına ilişkin bir hükmün bulunmadığını, bunun sözleşme tarihinde böyle bir uygulamanın olmamasından kaynaklandığını, ancak davalının bundan haberdar olduğunu, kitabın dijital olarak 341 adet sattığını, bu nedenle ödenmesi gereken telif bedelinin 125,00 TL gibi bir rakam olduğunu, E… b…. yönünden taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamış olsa da davacının kitabın basım ve satışından haberdar olduğunu, bu nedenle 800,00 TL ödeme yapıldığı hususunu kabul ettiğini, müvekkilince bu kitaba ilişkin davacıya birinci baskı için 1.500,00 TL sonraki baskıları için Nisan 2010 tarihinde 1.000,00 TL, Ekim 2010 tarihinde 1.200,00 TL son olarak 14.1.2010 tarihinde davacının da kabul ettiği 800,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilince bakiye alacağın da ödeneceğini, sorunun müvekkil şirkette yaşanan aksaklıktan ve davacının bu konuda uyarıda bulunmamasından kaynaklandığını, dava konusu olayda FSEK 68. maddesi uyarınca uygulama yapılmasına ve manevi tazminata hükmedilmesine yer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında gerçekleşen mail yazışmalarının içeriğinden dava konusu E… B… adlı eserin ilk altı baskısının davacının izniyle gerçekleştiği, bu kitabın 7, 8, 9, ve 10. baskılarına ilişkin davacının izninin bulunmadığı, I…. adlı eser yönünden ise sadece ikinci baskı için izin verildiği, E… B… aldı kitabın ilk altı baskısı için ödenmesi gereken miktarın 9.243,25 TL olduğu, bu kısım yönünden FSEK 68. maddesi koşullarının oluşmadığı, aynı kitabın 7 ila 10. baskılarının davacının izni dışında yapıldığı, bu baskılar nedeniyle ödenecek miktarın 3.328,40 TL olduğu, FSEK 68. maddesi uyarınca üç katı bedelin bu baskılar yönünden talep edilebileceği, davalı tarafından dava öncesinde 1.800,00 TL dava sırasında 8.737,00 TL olarak yapılan ödemelerin mahsup edileceği, E… B… adlı eserin izinsiz baskıları nedeniyle davacı yararına manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle E… B… adlı eserin ilk altı baskısı nedeniyle 9.243,25 aynı kitabın 7 ila 10. baskıları nedeniyle ödenmesi gereken 3.328,40 TL’nin FSEK 68. maddesi uyarınca üç katı olan 12.652,80 TL toplamı 21.896,05 TL alacaktan dava öncesi ve dava sonrası yapılan ödemelerin mahsubu ile (8737+1800) bakiye 11.359,05 TL ve dava konusu I…. isimli eser için ödenmesi gereken 753,60 TL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine, hüküm altına alınan alacaklara ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, E… B… aldı eserin izinsiz baskıları nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, FSEK’nun 68 ve 70. maddeleri uyarınca eserden kaynaklı mali ve manevi haklara tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dava konusu I…. adlı kitaba dair yapılan 09.04.2009 tarihli sözleşmede, kitabın dijital ortamda satışı için telif haklarının devrini düzenleyen bir hüküm bulunmadığı, davacı tarafından dijital ortamda yapılan satışlara rıza gösterilmediği hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarından davalının sözleşmeye aykırı şekilde I…. adlı kitaptan toplam 428 adet dijital kopya satışı gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Davalının sözleşme hükümlerine aykırı bu eylemi davacının eserden kaynaklı mali ve manevi haklarına tecavüz niteliğindedir. Mahkemece sözleşme hükümlerine uygun olarak satılan basılı nüshalar yönünden sözleşme uyarınca ödenmesi gereken telif bedeline, sözleşme hükümlerine aykırı olarak satılan dijital kitaplar yönünden ise FSEK’nun 68 ve 70. maddeleri uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin dijital baskılar yönünden de yasal hakların sözleşmeyle devredildiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- HMK’nın 26. maddesi uyarınca Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Dava dilekçesinde dava konusu E… B… adlı kitap nedeniyle telif hakkı devri bulunmaksızın gerçekleştirilen toplam dokuz adet baskı için FSEK’nun 68 ve 70. maddeleri uyarınca tazminat isteminde bulunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ilk altı baskının davacının bilgi ve rızası dahilinde gerçekleştirildiği, sonrasına yapılan 7, 8, 9 ve 10. baskılar yönünden davacının rızasının ve yasal hakların devrine ilişkin sözleşmenin bulunmadığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemenin dava konusu E… B… adlı kitabın ilk altı baskısı dışındaki baskıların rıza dışında gerçekleştirildiğine dair kabulü yerinde ise de, dava konusu kitabın 10. baskısı yönünden açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu husus gözetilmeyip talep aşılarak 10. baskı nedeniyle de ödenmesi gereken tazminatın maddi tazminat hesabına dahil edilmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat miktarının tayini de isabetsiz olup kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Davalı vekili müvekkilince E… B… adlı kitabın ilk baskısı nedeniyle davacıya 1.500,00 TL ödeme yapıldığını iddia etmiş, mahkemece ispat edilemediği gerekçesiyle bu ödeme miktarı tazminat tutarından tenkis edilmemiştir. Ancak, davalı vekilinin delil listesinde yemin delili de bulunmakta olup yapıldığı iddia edilen 1.500,00 TL ödemenin ispatı hususunda davalıya yemin delili hatırlatılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de doğru görülmemiş kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 07.12.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞIOY-

5846 sayılı Fikri ve Sanat Eserleri Kanun’un 68/1 maddesinde “Eserin, eser sahibinin izni olmadan çevrilmesi, sözleşme dışı veya sözleşmede belirtilen sayıdan fazla basılması diğer biçimde işlenmesi veya radyo, televizyon gibi araçlarla yayınlanması veya temsil edilmesi halinde, izni alınmamış eser sahibinin sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebileceği” düzenlenmiş,
Aynı Yasa’nın 66/son maddesinde “tecavüzün şümulü, kusurun olup olmadığı ve ağırlığının takdir edileceği” öngörülmüş,
6088 sayılı Türk Borçlar Yasası’nın 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” vaz’edilmiş,
4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
5846 sayılı Yasa’nın 68/1 maddesinde öngörülen sınırlama, mali haklara tecavüz halinde hak sahiplerinin dava yolu ile talep edebilecekleri azami had olup, yasa hükmü hakimin bu üst sınır ile bağlı olduğuna ilişkin bir düzenleme veya takdir yetkisine yönelik bir olumsuzluk taşımamaktadır.
Hakim, bu sınır içinde kalmak kaydıyla, açıklanan yasa hükümlerine göre somut gerekçelerle tazminatı takdir edecek ve gerekçesini de karar yerinde gösterecektir.
Somut uyuşmazlıkta, hakim, 5846 sayılı Yasa’nın 68/1 maddeleri gereğince, hiçbir değerlendirme yapmaksızın ve gerekçesini karar yerinde somut bir şekilde tartışmaksızın 3 katı maddi tazminata hükmetmiş olup mahkemenin bu şekilde gerçekleşen kabulü, 5846 sayılı Yasa’nın 68/1, 66/son, TBK 51/1 ve TMK 4. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan kararın bu gerekçe ile de bozulması gerekirken yazılı şekilde bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.