YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5732
KARAR NO : 2015/12763
KARAR TARİHİ : 01.12.2015
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2014/261-2014/588
Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/12/2014 tarih ve 2014/261-2014/588 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murislerinin davalılar ile birlikte …….. Turizm Otelcilik Ltd. Şti’nin ortağı olduklarını, murisin yaşadığı yıllarda şirketin ticari başarı sağladığını, müvekkillerine intikal etmesi gereken hisse ve payların şirket kayıtlarına tescil edilmediğini, müvekkillerinin ortaklık ile kazandıkları ticari haklarını kullanamadıklarını, 31.05.2006 tarihli ortaklar kurulu toplantısı ile murislerinin de imzaları taklitedilerek tasfiye kararı alındığını, davalıların hukuka aykırı işlemlerinden dolayı TTK 336. maddesi uyarınca sorumlu olduklarını, davalıların haksız eylemleri ve şirketin tasfiyesi nedeniyle müvekkillerinin manen yıkıldığını ve kişilik haklarının zarara uğradığını ileri sürerek, toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, şirketin tüm sermayesinin müvekkillerince karşılandığını, davaya konu şirketin sürekli zarar ettiğini, murisin şirkete herhangi bir katkısının bulunmadığını, tasfiye sürecinde müvekkillerinin iyi niyetlerinin davacı tarafça suistimal edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların davacıların murisleri ile birlikte ortağı olduğu şirketin usulsüz olarak tasfiye edilmesi, davacıların şirket ortaklığından doğan haklarını kullanamamaları ve şirketlerin işlerinin düzgün yürütülmeyip gelirlerinin davacılara aktarılmamasından dolayı davacıların kişilik haklarına saldırı olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.