YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5600
KARAR NO : 2015/12899
KARAR TARİHİ : 02.12.2015
MAHKEMESİ : ……FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2014
NUMARASI : 2009/107-2014/301
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.12.2014 tarih ve 2009/107-2014/301 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili B.. A..’ın yurtiçinde ve yurtdışında tanınmış ve bilinen bir heykeltraş olduğunu ve A.. Ç.. içinde bulunan “Tarımcı Atatürk Anıtı”nın eser sahibi olduğunu, heykel ve sağında ve solundaki duvarlarda yer alan rölyefler üzerinde çevre düzenlemesi sırasında eser sahibinden izinsiz olarak değişikliklerin ve düzeltilmelerin yapıldığını ve bir duvarda bulunan rölyefin çalındığını, bu bozulmaların ve eksilmelerin hem projeye hem de müvekkiline zarar verdiğini ileri sürerek 5846 sayılı Yasa’nın 67/2. maddesi uyarınca eserin sahibi tarafından eski hale getirilmesine ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline, eser üzerinde yapılan tecavüzlerin önlenmesine ve muhtemel tecavüzlerin men’ine, eser üzerinde eser sahibinden izinsiz yapılan değişiklikler-bozulmalar ve eserin bu şekilde umuma arzı nedeniyle yapılan manevi hak ihlaline karşılık 5.000 TL manevi tazminatın 18/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 26/03/2013 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek metrekaresi 10.000 TL tutarındaki 8 metrekarelik rölyefin eski hale iadesi hususdaki istemlerini (80.000+%18 KDV) toplam 94.400 TL olarak ıslah ettiklerini bildirmiş, ayrıca rölyeflerin bulunduğu alandaki kompozisyon içinde Türk Bayrağı bulunmadığı yönündeki taleplerini müracaata bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davalı AOÇ vekili; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, söz konusu anıtın çalınma olayında müvekkilinin kusuru bulunmadığını, çevre düzenlemesi kapsamında yapılan değişikliklerin esere zarar vermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu eserin açık alanda sergilendiği, sol kısmındaki rölyeflerin çalınmış olduğu, hırsızlık olayında davalının doğrudan bir kusurunun bulunmadığı, davacının diğer istemlerinin (bankların konumu, ağaçların eserin görüntüsünü engellemesi, temizlik vs.) davalı tarafından düzeltilebilir olduğu ve manevi hak ihlali niteliğinde olmadığı, çalınan rölyeflerin tamirinin, yeniden yapılmasının mümkün olduğu, eser sahibi tarafından eserin ilk hale döndürülmesinin eserin niteliği ve maneviyatı açısından önemli olduğu, eserin eski hale iadesinin kamu yararına olduğu, çalınan rölyefin 8 metrekare alan kapladığı, 10 aşamadan geçerek 155 günde 79.847TL masrafla eski hale iadenin mümkün olduğu, davacının şeref ve haysiyetini zedeler nitelikte hak ihlali olmadığındna manevi tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, bütünlüğü bozulan eksik rölyeflerle ilgili kısmın orijinal hale dönüştürülmesi ve eski hale getirilmesinin davacı tarafından yapılmasına, masrafların 79.847TL + KDV’den fazla olmamak kaydıyla davalıdan tahsiline, bayrak ile ilgili talep müracaata bırakıldığından bu talebin HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.