Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/559 E. 2015/8558 K. 19.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/559
KARAR NO : 2015/8558
KARAR TARİHİ : 19.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2014
NUMARASI : 2006/866-2014/138

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/05/2014 tarih ve 2006/866-2014/138 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı S.. B.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin uzun grubuna ait şirketlerden olduğu ve 2004 tarihinde bu şirketlerin yönetim ve denetimi TMSF tarafından el konulduğunu, davacı şirketin 14.04.2006 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında şirkete 2002-2003-2004 faaliyet yıllarında şirketi zarara uğrattıkları için eski yönetim kurul üyeleri olan davalılar aleyhinde sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, yöneticilerin basiretli bir tacir gibi şirketi yönetmediklerini şirketin borç yükünü arttırdıklarını, davalıların 92.080 TL tutarındaki gideri batmakta olan İ.Bankasının sermaye artışına katılmak suretiyle zararı doğurduklarını, ayrıca 01.07.2003 tarihi 2.240.000 TL’yi İmar bankasının hissesini almak suretiyle değersiz bir yatırıma yönelerek zararın büyümesine neden olduklarını ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL’nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili ıslah dilekçesiyle, talep sonucunu 2.332.080,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar vekilleri, davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, zaman aşımı süresinin dolduğunu, sorumluluk davasının şartları oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin kasasından bulunan paranın maddi durumu çok kötü olan dava dışı İ. Bankasının hisse senedi alımı şeklinde aktarması işleminde davalıların kusurlu oldukları, ancak 92.080 TL miktarın sadece dava dışı İ.Bankasının sermaye artımı için kullanıldığı, bankanın sermaye artım gitmesinin bankanın içinde bulunduğu durumu daha güçlendireceği zannı ile hareket etmiş olmaları nedeniyle bu kalem yönünden aktarımın zararlandırıcı bir işlem kabul edilemeyeceği, ancak davalılardan E.. A..’in mirasçısı A.. A..’in mirası reddettiği gerekçesiyle, dahili davalı A.. A.. yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine,
diğer davalılar aleyhinde açılan davanın kısmen kabulüne, 2.240.000,00 TL tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren, 2.230.000,00 TL’ye de ıslah tarihi olan 05.08.2008 tarihinden itibaren değişen oranlardaki avans faizinin uygulanmak suretiyle davalılardan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı S.. B.. vekili temyiz etmiştir.
1-Mümeyyiz davalı S.. B.., 12.12.2014 tarihli dilekçesi ile adli yardım talep etmiş olup dosya kapsamı, talep dilekçesi içeriği ve ekli belgeler ve yatırlacak harcın tutarı gözetilerek, mümeyyiz davalı S.. B..’nın adli yardım talebinin HMK 336/2 ve 337/1. maddeleri çerçevesinde incelemenin evrak üzerinde yapılması gerekli görülmekle davalının kanun yolu harç ve giderleri bakımından adli yardımdan yararlandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı S.. B.. vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava konusu satın alınan hisse bedelinin 30.06.2003 tarihli fatura uyarınca ödendiği ve davacı şirketin bu tarih itibariyle zarara uğradığı anlaşılmakla mahkemece bu tarihten itibaren faize hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle hükmün, HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı S.. B.. vekilinin adli yardım isteminin kabulüne, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hükmün fıkrası 2. bendinde yer alan “Bu miktarın 10.000,00 TL ye dava tarihinden itibaren ıslah edilen 2.230.000,00 TL ye de ıslah tarihi olan 05.08.2008 tarihinden itibaren… ” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “Bu miktara 30.06.2003 tarihinden itibaren…” ibaresinin yazılmasına, kararın bu hali ile düzeltilerek ONANMASINA, davacı TMSF harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, temyiz istemi reddedilen davalı S.. B.. adli yardımdan yararlanmış ve haksız çıkmış ise de; HMK’nın 339/2.maddesi uyarınca harcın tahsili davalının mağduriyetine neden olacağından davalı S.. B..’dan temyiz harcı alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.