Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5537 E. 2015/12720 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5537
KARAR NO : 2015/12720
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2014/209-2014/363

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/11/2014 tarih ve 2014/209-2014/363 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 09.07.2012 tarihinde “a. a. k. c.” ibareli 41 ve 43.sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2012/61531 kod numaralı marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından “A.+Ş.” ibareli, 42(43).sınıf hizmetleri içeren 19.02.2001/3259; A. ibareli, 38 ve 41.sınıf hizmetleri içeren 25.12.2003/35551 ve A.+Ş. ibareli, 43.sınıf hizmetleri içeren 23.08.2007/45668 sayılı markalar mesnet alınarak 556 sayılı KHK’nın 7/b maddesi uyarınca reddedildiğini, red kararının kaldırılması istemlerinin de YİDK’nın 2014/M-4731 sayılı kararı ile reddedildiğini, başvuru konusu işaret ile redde mesnet alınan markalar arasında 556 sayılı KHK’nin 7/b maddesi kapsamına girebilecek nitelikte benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, YİDK kararının iptali ile marka tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan markaların kapsamlarındaki ürün ve hizmetlerin aynı tür olduğunu, görsel, sescil ve anlamsal olarak bütünü itibarı ile bıraktığı izlenim itibarı ile ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduklarını bu nedenle ret kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvurusunun “a.a. k. c.” ibaresinden oluştuğu, şekil ve renk ile sözcükler itibariyle özgün bir kompozisyon oluşturduğu, redde mesnet markalarnın ise özgün bir yazım biçimi ve şekillerden oluşan komposizyonu içeren “A.+Ş.”; “A.” ve “A.+Ş.” ibareli oldukları, başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında A. sözcüğünden doğan kısmi bir benzerlik olmasına rağmen, içerdikleri diğer yazım biçimleri, şekiller, renkler ve sözcükler itibariyle bıraktıkları genel izlenim itibariyle anlamsal, görsel ve sescil olarak birbirlerinden farklı oldukları, bu sayede ayrı işaretler olarak ortalama tüketiciler ve yararlanıcılar tarafından anlaşılabilir hâle geldikleri, 41 ve 43.sınıf hizmetlerden yararlanacak olan kişilerin normalden daha fazla dikkat ve özenle bu hizmetleri tercih edecekleri, bu haliyle YİDK kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, YİDK kararının iptaline ancak, davacı başvurusunun işbu kararın kesinleşmesi ile birlikte ilana çıkarılıp üçüncü kişilerin itiraz ve görüşlerine açılması mümkün olacağından tescil isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.