Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5536 E. 2015/12719 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5536
KARAR NO : 2015/12719
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2014
NUMARASI : 2014/1037-2014/557

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30.12.2014 tarih ve 2014/1037-2014/557 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı N. B.’un müvekkili bankaya müracaat ederek davalının Silivri’de yapmış olduğu SunFlower evlerinden birini almak için tüketici kredisi talebinde bulunduğunu, davalının 150.000 USD garanti mektubu şeklindeki kefaleti ile dava dışı N. B.’a 60 ay geri ödemeli tüketici kredisi kullandırıldığını, kredi ödemeleri devam ettiği sırada dava dışı N. B. ile davalının anlaşarak aralarındaki sözleşmeyi fesih etmeleri nedeniyle kalan kredi taksitlerinin ödenmediğini, davalı taraf ile N. B.’a gönderilen kat İhtarı sonrasında garanti tutarı 128.414 USD’nin ödenerek kredi borcunun kapatıldığını ancak, N. B. tarafından ödenen kredi tutarı 23.084,74 USD’yi ise davalı tarafın bu kişiye geri ödemediğini, adı geçen kişinin davalı ve müvekkili aleyhine açtığı istirdat davasını kazandığını, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi 2009/161 Esas – 2011/195 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile davanın kısmen kabulü ile 23.000 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte müvekkili ve davalıdan tahsiline karar verildiğini, kararın ilamlı icraya konu edildiğini ve bu yolla müvekkilinden 03,12.2012 tarihinde 77.436,09 TL tahsil edildiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 77.436,09 TL’nin ödeme tarihi olan 03.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı bankanın N. B.’a gayrimenkul alımında kullanılmak üzere temin etmiş olduğu 150.000 USD’den 12,000 USD yi komisyon adı altında kestiğini, geri kalan 138,000 USD’yi TL cinsinden müvekkili şirket hesaplarına yatırdığını, bu paranın müvekkili şirket tarafından çekilmediğini ve üzerinde tasarrufta bulunulmadığını, N. B.’un kendisine tahsis edilen kredi borcu karşılığı bankaya ödeme planı çerçevesinde 23.000 USD ödeme yaptıktan sonra yükümlülüğünü yerine getiremediğini, 128.141 USD tutarında paranın müvekkilince ödendiğini ve mahsup işlemini müteakiben müvekkilinin N. B. isimli konut müşterisine olan mezkur garantisinden ibra edilmiş sayılacağına dair tutanak tutulduğunu, kredi sözleşmesine bağlı olarak ibra etmiş olduğu müvekkil aleyhine sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açılamayacağını, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde tarafların sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davanın zamanaşımı dolduktan sonra açıldığını, ayrıca TBK 167. maddesinin müteselsil borçta ıç ilişki ve paylaşımı düzenlediğini, buna göre her bir borçlunun ancak payı oranında rücu edebileceği, Türk Borçlar Kanunu’nun 167. maddesi çerçevesinde ibraname nedeniyle müvekkil şirkete rücu etmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi roporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının uygulanacak hukuki sebebi yanlış göstermesinin sonuca etkili olmayacağı, yargıcın dosyadaki maddi vakıalara uygulanması gereken kanun maddesini re’sen bulup ve uygulaması gerektiğini, somut olayda hukuki sebebin sözleşmeye dayandığı, davacı banka ile davalı arasındaki garanti sözleşmesi gereğince davalıdan 23.000 dolar karşılığı 77.436,09 TL’yi talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.966,95 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.