Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5479 E. 2015/12405 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5479
KARAR NO : 2015/12405
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2014/944-2014/479

Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/11/2014 tarih ve 2014/944-2014/479 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer’i müdahil TMSF vekili ve fer’i müdahil OYAK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Adem Gönül tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin …..A.Ş. Denizli Şubesi’ne 05.10.1999 tarihinde 4.830 TL yatırdığını, 08.11.1999 ve 13.12.1999 tarihlerinde toplam 602 TL çektiğini, banka yetkililerinin Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Off Shore Bankası’nın kendi şubeleri olduğu yönündeki bilgi vermesi ve müvekkilinin iradesinin sakatlanması suretiyle mevduatın off shore hesabına yatırıldığını, Yurtbank yönetimine el koyulunca paranın iade edilmediğini, banka yöneticilerinin bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan ceza aldıklarını, toplanan paranın grup şirketlerine usulsüz kredi verilmek suretiyle tüketildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek 4.228 TL’nin 13.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hisse devir tarihinden önceye ilişkin taleplerde TMSF’nin sorumlu olduğunu, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, davacının serbest iradesiyle ve daha fazla faiz getirisi elde etmek için off shore hesabını tercih ettiğini, iradesinin yanıltılmadığını, bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil TMSF vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, davacının serbest iradesi ile ve daha fazla faiz getirisi elde edebilmek için off shore hesabı açtırdığını, iradenin yanıltıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, hesap cüzdanına itiraz edilmemek suretiyle off shore mevduatının benimsendiğini, davalı bankanın ancak havale işlemini ve vekalet görevini gerçekleştirdiğini, davacının müterafik kusurunun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil OYAK vekili, müvekkilinin bir borç üstlenmesinin bulunmadığını, muhatabın TMSF olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Yurtbank A.Ş’nin bir kısım yöneticilerinin off shore hesabı açtıran kişileri bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları, bu suretle topladıkları paraları Balkaner Holding A.Ş. bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktardıkları, Off Shore Bankasının paravan olarak kurdurulduğu, bu şekilde ……. A.Ş.’nin yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer Off Shore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, fer’i müdahil TMSF vekili ve fer’i müdahil OYAK vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararı temyiz eden fer’i müdahil O.. K..’nun dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer’i müdahil O.. K.. vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin ve fer’i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalının sorumluluğunun 818 sayılı BK’nın 41., 55. ve 6762 sayılı TTK’nın 336. maddelerinden kaynaklanmasına, zamanaşımı süresinin davacının parasını Off- Shore Bankası’ndan tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren başlayacak olmasına göre. davalı vekili ve fer’i müdahil TMSF vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer’i müdahil OYAK vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer’i müdahil TMSF vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fer’i müdahiller TMSF ve OYAK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.