Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5395 E. 2016/2559 K. 08.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5395
KARAR NO : 2016/2559
KARAR TARİHİ : 08.03.2016

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada… Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.01.2015 tarih ve 2013/59-2015/2 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.03.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. Z… dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin …nezdinde 29., 30., 32. sınıflarda tescilli …. “… + …l” markasının bulunduğunu, aynı sektörde faaliyet gösteren davalının, müvekkilinin tescilli markası ve tasarımı ile aynı/benzer “roys” ibareli ürünü üreterek piyasaya sunduğunu ileri sürerek eylemin 556 sayılı KHK ve 6762 sayılı TTK hükümleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, ürünlere ve üretim vasıtalarına el konulmasına, 556 sayılı KHK’nın 66/b maddesi kapsamında 50.000,00 TL maddi tazminatın tecavüz tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların markaları ve ürün tasarımları karşılaştırıldığında, aralarında ayniyet ya da benzerlik bulunmadığı, iltibasın söz konusu olmadığı, davacının çikolata ambalaj şeklinin sektörde başka firmalarca da kullanıldığı, davacının marka hakkına tecavüzün ve 6762 sayılı TTK’nın 57/5. maddesi anlamında haksız rekabetin söz konusu olmadığı, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığından söz edilemeyeceği, tazminat şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.