Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5271 E. 2015/12207 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5271
KARAR NO : 2015/12207
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY (KAPATILAN) 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2012/408-2013/642

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/12/2013 tarih ve 2012/408-2013/642 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin ortağı olan müvekkilinin hissesinin tamamını noter senedi ile devretmiş olmasına rağmen halen şirkette ortak olarak göründüğünü ileri sürerek, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, davacının haklı sebebin varlığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, şirket ortakları N… A… ve C… A….’un isteği üzerine davalı şirkete ortak olduğunu, şirket ortaklarının şirket ile hiç ilgilenmediklerini, ortakların birbirleri ile görüşmediklerini, şirket ortaklarının adresinin belirsiz olduğunu, şirketin ise adresinden taşındığını, şirketin olağan toplantılarının yapılamadığını, ortaklık için gerekli olan güven ortamının kalmadığını, şirket hissesini yukarıda anılan ortaklara devretmesine rağmen gerekli işlemlerin yapılmaması sebebiyle halen davalı şirkette ortak olarak görünmesi sebebi ile mağduriyet yaşadığını ileri sürerek, şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep etmiş olduğuna göre, davacı tarafça bildirilen tüm deliller toplanarak ve davalı şirkete Tebligat Kanunu 35. madde hükümlerine göre tebligat yapılabildiği hususu da gözetilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, deliller tam toplanmadan haklı sebebin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.