Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5233 E. 2015/12359 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5233
KARAR NO : 2015/12359
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2013/82-2013/328

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.12.2013 tarih ve 2013/82-2013/328 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalının vekaletname uyarınca müvekkilinin gümrük müşavirliğini yaptığını, bu doğrultuda davalının müvekkilinin yurt dışından ithal ettiği TV kartlarının gümrük işlemlerini Ambarlı Gümrük Müdürlüğü nezdinde gerçekleştirdiğini, davalının bu işleme esas olarak 08.05.2007 tarih IMO48204 sayılı gümrük beyannamesini tescil ettirdiğini, davalının daha sonra müvekkil şirketi arayarak bu ithalatla ilgili gümrük idaresinin teminat mektubu talep ettiğini bildirdiğini, müvekkilince bu nedenle G.Bankası Ortaklar Şubesi’nden Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edilmek üzere teminat mektubu alınıp davalıya verildiğini, davalının aradan geçen süreye rağmen verilen teminat mektubunu müvekkiline iade etmediğini, müvekkilince yapılan araştırmalar neticesinde davalı tarafından tescil ettirilen beyanname muhtevasının gümrük idaresince kabul edilmemesi nedeniyle müvekkiline fark vergi ve ceza tahakkuk ettirildiğinin öğrenildiğini, davalının beyanname arkasına bu işlem nedeniyle itirazi kayıt düşmesine karşın teminat mektubunun ne için istenildiği konusunda müvekkiline bilgi vermediğini, teminat mektubunun sadece ön yüzünü müvekkiline göndermesi nedeniyle müvekkilince durumun farkına varılarak gerekli itirazların yapılamadığını, davalının vekaletnamesinde yetki olmasına karşın gümrük müdürlüğü işlemine karşı yasal yollara başvurmadığını, bu nedenle vergi farkı ve cezaların kesinleştiğini, müvekkilini halen gümrük idaresi nezdinde bulunan teminat mektubu için bankaya komisyon ödediğini, davalıya teminat mektubunun iadesi için gönderilen ihtarların sonuçsuz kaldığını ileri sürerek İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Ambarlı Gümrük Müdürlüğü nezdinde 08.05.2007 tarih 48204 sayılı beyanname karşılığı verilen G.Bankası Ortaklar Şubesi’nin 04.06.2007 tarih 328294 mektup 1843867 seri sayılı 7.796,00 TL tutarlı teminat mektubunun davalı tarafından gümrük idaresinden alınarak müvekkiline teslimine, bunun olmadığı taktirde teminat mektubu bedelinin davalıdan ticari faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak koşuluyla bankaya yapılan komisyon ödemelerine karşılık 2.152,50 TL’nin ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin yaptığı işlemlerin vekalet akdinden kaynaklandığını, vekalet akdinden kaynaklı ihtilafların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkilinin davacı tarafından verilen vekaletname uyarınca itiraz yetkisinin bulunmadığını, müvekkilince gümrük idaresi işlemine karşı itiraz şerhi konulduğunu, durumun davacıya bildirildiğini, dava dilekçesinde yer alan açıklamalardan da davacının daha önce benzer sorun yaşaması nedeniyle bu konuya vakıf olduğunu, davacı tarafından beş yıl gibi bir sürede teminat mektubu için komisyon ödenmesine karşın teminat mektubunun akıbetinin sorulmamasının basiretli davranış olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; somut olayda uyuşmazlığın vekalet akdinden kaynaklandığı, TBK’nın 147. (BK’nın 126.) maddesi uyarınca vekalet akdinden kaynaklı uyuşmazlıkların beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalı tarafından 08.05.2007 tarihinde davacı adına gümrük beyannamesinin tescil ettirildiği, talep edilen teminat mektubunun da 01.06.2007 tarihinde düzenlenildiği, davanın zamanaşımı süresi sonrasında 14.03.2013 tarihinde açıldığı, somut olayda hata ve hilenin varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.