Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5204 E. 2015/12368 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5204
KARAR NO : 2015/12368
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2014
NUMARASI : 2013/377-2014/546

Taraflar arasında görülen davada Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/11/2014 tarih ve 2013/377-2014/546 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin Gürcistan’da mukim bir şirket olduğunu, davalı Banka nezdinde 871/9099680 nolu hesabının bulunduğunu, müvekkil şirket adına yetkili A. D. tarafından 11.09.2008 tarihinde davalı bankanın H.Şubesi’ne hitaben müvekkili şirketin hesabından 6.000,00 USD’nin M. K. hesabına ödenmesine dair talimat verildiğini, ancak davalı Banka Şubesi’nce talimata aykırı olarak 60.000,00 USD tutarında aktarma yapıldığını, müvekkilince yapılan işlemlerin muhasebecisi tarafından kontrol edilmesi, müvekkilinin muhasebecisinin bir takım usulsüzlüklere bulaşıp ülkeyi terk etmesi, paranın aktarıldığı kişinin kısa bir süre sonra vefat etmesi ve müvekkili şirkete Gürcistan Hükümeti tarafından el konulması nedeniyle yaşanan aksaklıklardan dolayı müvekkilince bu yanlışlığın yeni fark edildiğini, davalıya müvekkiline ait paranın iade edilmesi için gönderilen ihtarın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek 54.000,00 USD karşılığı 111.007,00TL’nin 11.09.2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava dilekçesinde belirtilen hesabın davacı şirket adına açılmadığını, söz konusu hesabın S.M. ve A. D. adına açılıp bu şahısların her birinin hesaptaki paralar üzerinde ½ oranında hak sahibi olduklarını, davacı şirketin bu hesapla bağı bulunmaması nedeniyle davanın aktif husumetten reddinin gerektiğini, dava konusu talimat akabinde banka uygulaması doğrultusunda hesap ve talimat sahibinin aranıp talimatın doğrulatıldığını, dava konusu işlemin de bu şekilde 60.000,00 USD olarak doğrulatılıp gerçekleştirildiğini, bu işlem sonrasında gerek banka şubesi nezdinde gerekse talimat yoluyla hesap üzerinde pek çok işlemin yapıldığını, bu nedenle yanlışlığın fark edilmemiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, hesap sahiplerince bu suretle yapılan işleme onay verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı şirketin hesap sahipleriyle davacı şirket arasındaki ilişkiyi kanıtlar nitelikte belge sunmadığı, somut olayda davacı şirketin hukuken korunan bir hakkının ihlalinin ispatlanamamış olması nedeniyle davada taraf ve dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.