Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5201 E. 2015/7126 K. 26.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5201
KARAR NO : 2015/7126
KARAR TARİHİ : 26.05.2015

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/10/2013 tarih ve 2011/2-2013/234 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin …. sigortalısı olan…. taşıdığı dava dışı…..’ne ait gıda emtiasının, davalı …..’nin sahibi, davalı …’ın sürücüsü, davalı …..’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak arkadan çarpması sonucu hasarlandığını, müvekkilinin sigortalıya ve sigorta aleyhine takip yapan emtia sahibine toplam 18.508,95 Euro ödeme yaparak sigortalısının haklarına halef olduğunu ileri sürerek 18.508,95 Euronun fiili ödeme tarihinde TL karşılığının ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. vekili, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında 17.500 TL ile sorumluluklarının sınırlandığını, davacının gerçek zararı ispatlamasının gerektiğini, müvekkilince sigortalanan araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı…. vekili, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkiline ve müvekkilinin sigortacısına bir ihbar yapılmadığını, zararın ve kusurun ispatının gerektiğini, asıl kusurun davacının sigortalısına ait araçta olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, yetki itirazının süresinde yapılmadığı, davacının gerek sigortacısına gerekse emtia sahibine hasara ilişkin yaptığı ödemeler nedeniyle aktif dava ehliyetine sahip olduğu, davalı …’ın oluşan hasara bağlı tam kusurlu kabul edildiği, bu kapsamda aracın maliki ….’nin de Karayolları Trafik Yasası hükümlerine göre işleten sıfatıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 18.508,60 Euro’nun davalı … ve

…. ile davalı …’dan 28.04.2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ….’nin sorumluluğunun bu miktar içinde 17.500 TL ile sınırlı olmak üzere tahsili ile adı geçen sigorta şirketinden alınıp yine 28.04.2011 den itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı …. vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, taşıma esnasında meydana gelen hasar nedeniyle ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosyada mevcut ekspertiz raporunda hasar tutarı 19.631,51 Euro olarak hesaplanmış, sigortalı tarafından hasarlanan emtia için teklif edilen bedel hesaplanarak 8.056,46 Euro olarak bulunmuş, ancak 07.01.2011 tarihli temlik beyanında sigortalıya 13.810 Euro ödendiği ifade edilerek bu miktar üzerinden alacağın temlik edildiği belirtilmiş, ibraz edilen bilirkişi raporlarında hasarlanan emtia bedeli, sigortalıya ve icra takibi sonrasında gönderene ödenen tazminat tutarının yerinde olup olmadığı hususunda bir açıklamaya yer verilmemiştir. Ayrıca, hasar gören emtia bedeli dışında … alacağı olarak talep edilen miktar da hüküm altına alınmış olup, bu alacak kaleminin davalıdan istenip istenemeyeceği hususunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bilirkişi raporları bu yönlerden hüküm kurmaya ve kurulan hükmü izlemeye elverişli değildir. Mahkemece, kabul edilen her bir alacak için davacının zararının ne şekilde gerçekleştiği hususunda içinde ziraat mühendisi bir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle mümeyyiz davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Mahkemece, icra takibinden sonra emtia sahibine ödenen icra takibi masrafları ile vekalet ücretinin de tahsiline karar verilmişse de, …..’nin 28.04.2011 tarihli temlik beyanında temlik edilen alacağın içinde icra takip masrafları ile vekalet ücretine yer verilmediği halde bu alacak kalemlerinin de tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden de temyiz eden davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre mümeyyiz davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı…. yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı …’ne iadesine, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.