Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5196 E. 2015/12764 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5196
KARAR NO : 2015/12764
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2014
NUMARASI : 2014/730-2014/463

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.12.2014 tarih ve 2014/730-2014/463 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin iki ortaklı olup davalı şirketin 2012 yılı olağan genel kurul toplantısında davalı şirket müdürü A.. İ..’ün kendi oyuyla kendini ibra ettirdiğini, oysa yönetim kurulu üyelerinin kendi yararlarını ilgilendiren konularda oy kullanma haklarının olmadığını, alınan kararların geçersiz olduğunu, yine şirketin kar dağıtım kararının da TTK hükümlerine ve şirket ana sözleşmesinin 11’inci maddesine uygun olmadığını, alınan kararda oybirliği olmadığı için geçersiz olduğunu belirterek, şirket yöneticisi A.. İ..’ün ibrasına ilişkin karar ile kar dağıtımına ilişkin kararın hükümsüzlüğünün tespitine ve alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının usulüne uygun şekilde genel kurul toplantısına çağrıldığını ancak katılmadığını, TTK 446. maddesi uyarınca ancak genel kurula katılarak toplantıda hazır bulunupta karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten ortakların dava açma hakkı olduğunu, davacı tarafın bu hususları yerine getirmediği için iptal davası açma hakkının bulunmadığını, alınan kararların geçerli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ana sözleşmenin 11 maddesinin 2. fıkrasının ön gördüğü oy birliği nisabı sağlamadığı için kar dağıtımına ilişkin kararın yok hükmünde olduğu, yönetim kurulu üyeleri ve limited şirket müdürleri kendi ibralarında oy kullanmaktan yoksun olduğu için bu hakkı vekil marifetiyle kullanmalarında mümkün olmadığı, bu nedenle ibra kararının geçersiz olduğu, genel kurul kararının hükümsüzlüğünün tespiti ile ilgili davanın ortak ve yöneticiler hakkında açılamayacağı gerekçesiyle, davalı A.. İ.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, şirket hakkında açılan davanın kabulüne, 29/3/2013 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kar dağıtımına ilişkin 5 nolu kararın yok hükmünde olduğunun tesbitine, 6 nolu ibra kararının geçersiz olması nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.