Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5192 E. 2015/12200 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5192
KARAR NO : 2015/12200
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2014/432-2014/287

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/09/2014 tarih ve 2014/432-2014/287 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının taşıyıcı, müvekkilinin alt taşıyıcı olduğu bir taşıma işinde yükün zayii olması üzerine meydana gelen zarar tutarının davalı taşıyıcının sigortacısı tarafından karşılanmayan kısmının, davalı tarafça bizzat ödendiği iddiası ile bu kısmın müvekkilinden tahsili amacıyla gönderilen faturaya itiraz edilmesine rağmen, davalı tarafından bu miktarın müvekkili cari hesabından düşüldüğünü ileri sürerek, 29.236,26 Euro’nun davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı yanın davalının keşide ettiği 29.236,26 Euro tutarlı fatura bedelinin ödenmesine ilişkin 29.05.2009 tarihli ihtarname üzerine faturadan sorumlu olmadıkları iddiası ile bir menfi tespit davası açabilecek iken alacak davası açtığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, davalı tarafından taşıması üstlenilen emtianın alt taşıyıcı olan davacıya ait araç üzerinde deniz taşıması sırasında zayi olması nedeni ile davalı tarafından mal sahibine ödenen bedelden davalının sigorta şirketi tarafından karşılanmayan kısmın davalı nezdindeki davacı cari hesabından düşülmesi üzerine, bu tutarın davalıdan tahsili talebine ilişkin alacak davası olup, davacının alacak davası açmasına engel bir durumun bulunmadığı, kaldı ki alacak davası sonucu verilecek kararın olumlu veya olumsuz mahiyette bir tespit hükmünü de ihtiva ettiği hususu gözden kaçırılarak, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.