Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5084 E. 2015/11863 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5084
KARAR NO : 2015/11863
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2014
NUMARASI : 2013/63-2014/126

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/12/2014 tarih ve 2013/63-2014/126 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli 2011/41628 no’lu, “PÜSKÜRTSİL” ibareli markanın 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesine aykırı olarak tescil edildiğini zira, anılan ibarenin temizleme ürünlerinin fonksiyonunu ve temel kullanım şeklini ifade ettiğini, bu itibarla tek başına ve ayırt edici ölçüsü olmadan tescil edilemeyeceğini, markanın KHK’nın 7/1-e, f bentlerine de aykırı olduğunu, markanın tescilinin haksız rekabet yarattığını ileri sürerek, davalı markasının hükümsüzlüğü ile iptalini, markanın bulunduğu evrakın toplatılmasını, marka ile ilgili reklamların durdurulmasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, “CAM SİL”, “YAĞÇÖZ”, “YUMOŞ”, “ÇEREZZA”, “SERFLOOR” gibi markaların da aynı nitelikte olduğunu ancak, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi kapsamına alınmadığını, davacının haksız rekabet iddiasının yerinde olmadığını, müvekkili markasının temizleme ürünlerinin özelliğini veya temel kullanım şeklini belirtmediğini, markanın 556 sayılı KHK uyarınca tescilinin mümkün olduğunu, müvekkilinin marka tescilinden sonra da dava konusu markalı ürünlerini piyasaya sürüp tanıttığını, kötüniyetli olan ve haksız rekabette bulunanın davacı taraf olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2011/41628 no’lu, “PÜSKÜRTSİL” ibareli markasının yazılış, okunuş, görsel ve fonetik yönlerden incelendiğinde bir meslek, sanat ve ticaret grubuna mensup olanlardan ayrıt etmeye yarayan genel deyim niteliğinde olup, tescil olanağı bulunmadığı, anılan ibarenin herhangi bir kişi tarafından münhasıran kullanılmasının mümkün olmadığı ve bu iş ile uğraşan herkes tarafından kullanılabileceği, davalı tarafından kullanılan markanın ayırt edici vasfını kazanmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı adına tescilli 2011/41628 no’lu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, diğer istemlerin ise, reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.