Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5048 E. 2015/12062 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5048
KARAR NO : 2015/12062
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : BUCAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2015
NUMARASI : 2014/306-2015/47

Taraflar arasında görülen davada Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/306-2015/47 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili şirkete aidat borcu olduğu gerekçesi ile tebligat çıkartıldığını, bu tebligatların usulünce kendilerine ulaşmamasına rağmen bu sebeple B.. O.. kayıtlarından re’sen kaydının silindiğini, bu hususun Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını ancak şirketin faaliyetine devam ettiğini, şirkette kayıtlı 2 adet taşınmaz, .. plakalı taşıt ve menkul mallar bulunduğunu, kayıtlarının silinmesi sebebiyle muhasebe ve diğer hukuki işlemlerin yapılamaz hale geldiğini ileri sürerek, müvekkili şirketin B.. O.. kayıtlarının ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin bu davada taraf sıfatının bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, ayrıca davacı şirketin oda kayıtlarının borcundan dolayı kapatılmasının söz konusu olmadığını, ticaret sicil müdürlüğünce adres ve durumunun tespit edilememesi nedeni ile şirketin münfesih durumda olduğu yönünde kanaat edinilmesi nedeniyle şirket kaydının re’sen kapatılarak kararın ilan edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ; davacı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi ve Ticaret Sicil Gazetesinde de bu terkinin ilan edilmesi sebebiyle şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği, bu haliyle şirketin dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu sebebiyle husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.