Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/5010 E. 2015/11756 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5010
KARAR NO : 2015/11756
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2014
NUMARASI : 2014/907-2014/559

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/10/2014 tarih ve 2014/907-2014/559 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, icra takibine konulan protokoldeki müvekkiline izafe edilen imza ile protokolün sahte olduğunu, müvekkilinin F. Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin ortağı olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, protokolde yer alan imzanın davacıya ait olmasa dahi bunun protokolün sahte olduğu anlamına gelmeyeceğini, sahte olan imzadan dolayı protokolün sadece davacı açısından bir anlam ifade etmeyeceğini, ayrıca protokol sayfalarına atılan imzalarda davacının da imzası bulunduğunu, protokolde yer alan imzaların şahısların gerçek imzaları olup olmadığının müvekkili tarafından da bilinmediğini, imzanın davacıya ait olmaması durumunda protokole bağlı bir sorumluluğun doğmayacağını, imzaların gerçek olup olmadığı hususunun imza incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamına göre, “ödeme ve geri ödeme protokolü” başlıklı belgedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, adına taklit edilmek suretiyle atılmış bulunan imzadan dolayı protokolden sorumlu ve borçlu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalının kötüniyetli takip yaptığı ispatlanamadığından kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10.758,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.