Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4980 E. 2015/6185 K. 04.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4980
KARAR NO : 2015/6185
KARAR TARİHİ : 04.05.2015

MAHKEMESİ : ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2011/462-2014/207

Taraflar arasında görülen davada Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/04/2014 tarih ve 2011/462-2014/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, müvekkili şirket yetkilisi S. A. ile davalı şirket yetkilisi K. K. arasında imzalanan sözleşme uyarınca iş ortaklığı oluşturulduğunu, bu iş ortaklığının 28.08.1998 tarihli paylaşım protokolü ile sonlandırıldığını, iş ortaklığı döneminde davalı şirketin kullandığı kredi için müvekkili şirkete ait taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu ayrıca birleşen davada müvekkili S. A.’ın bu borca kefil olduğunu, iş ortaklığının tasfiyesi amacı ile düzenlenen protokol uyarınca teminat mektupları çözüldüğünde ipoteklerin de kaldırılacağı kararlaştırıldığı halde teminat mektuplarının çözülmediği gibi ipoteklerin de kaldırılmadığını, ipoteği bir an önce sona erdirmek için müvekkili şirketin ödeme yapmak zorunda kaldığını ayrıca müvekkili S. A.’ın da davalı tarafından bankaya iade edilmeyen iki adet teminat mektubu bedelini ödemek zorunda kaldığını, müvekkillerinin ödedikleri miktarı davalıdan tahsil edebilmek için yaptıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu ileri sürerek davalının icra dosyalarına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takiplerinin yetkili icra müdürlüklerinde yapılmadığını, davalara konu protokolün K. K. ile S. A. arasında imzalandığını, yapıldığı iddia edilen ödemelerin müvekkilinden talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalı adına borç ödemesi yaptığını iddia eden asıl ve birleşen davadaki davacıların, dava konusu alacağının davalı şirket ile aralarında imzaladıkları herhangi bir sözleşmeden kaynaklanmadığı, tasfiye protokolünün tarafları S. A. ve K. K. olup bu protokoldeki yetki hükümlerinin davalı şirketi bağlamayacağı, asıl ve birleşen davadaki davacıların genel hükümlere göre davalının yerleşim yerinin bulunduğu Ankara’da icra takibi yapması gerektiği, itirazın iptali davalarında yetkili icra müdürlüğü aracılığı ile icra takibi yapılmasının dava ön şartı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılardan alınmasına, 04/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.