Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4976 E. 2015/13008 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4976
KARAR NO : 2015/13008
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ :……ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2014
NUMARASI : 2010/407-2014/356
Taraflar arasında görülen davada ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/06/2014 tarih ve 2010/407-2014/356 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01/12/2015 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticareti gereği elinde bulundurduğu buğdayı TMO Malkara Ajans Müdürlüğü’ne depolanmak üzere emanet olarak verdiğini, bu depolanan emanet buğday karşılığında da TMO’dan emanet makbuz senetleri aldığını, müvekkilinin davalı Banka şubesinin 17236 numaralı hesabından TMO Malkara Şubesi emanet makbuz senetlerini teminat olarak vererek, 04/08/2008 tarihinde kredi kullandığını, müvekkilinin kredi borcu ve davalı Banka’da başkaca riskleri bulunmamasına rağmen ileride yeniden kredi kullanabilmek için TMO senetlerini banka zimmetinde bıraktığını, müvekkilinin daha sonra TMO Malkara Ajans Müdürlüğü’nde depolanmış olarak bulunan buğdayını satmak üzere dava dışı S.. B.. Tarım Ürünleri İç ve Dış Ticrate Sanayi Limited Şirketi ile 02/09/2009 tarihinde satış sözleşmesi imzaladığını, bu satış sözleşmesine istinaden depolanmış 562,380 kg buğdayı 530,00 TL/ ton +KDV olarak satma, 20/03/2009 tarihine kadar da teslim etme taahhüdü altına girdiğini, aynı sözleşmede taraflar yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde ton başına 100,00 TL cezayı şart ödemeyi kabul ettiklerini, müvekkilinin S.. B.. Tarım Ürünleri ile imzalamış olduğu sözleşmeye istinaden TMO Malkara Ajans Müdürlüğü’ndeki depolanmış buğdayını almak için davalı Banka’nın zimmetinde bulunan emanet makbuz senetlerini sözleşme tarihinde iade etmesini istediğini, ancak davalı Banka’nın makbuzları zayii ettiğini, senetler olmadan TMO Malkara Ajans Müdürlüğü’nde depolanan buğdayı alamadığını, 3. kişiler ile imzaladığı sözleşme gereği taahhüdünü yerine getiremediğini, her gün depo kirası ödediğini, maddi anlamda zarara uğradığını, davalı Banka’nın senetleri bulamadığını, söz konusu senetler hakkında zayii belgesi verilmesini ve yeni emanet makbuzu düzenlenmesini istediğini mahkemece davalı Banka’nın talebinin kabulü ile senetlerin zayii ile yeni senetlerin düzenlenmesine izin verdiğini, müvekkilinin mahkeme kararı doğrultusunda depolanmış buğdayı ilk olarak 17/03/2009 tarihinden sonra almaya başladığını, S.. B… Tarım Üretim Ltd. Şti.’ye 161,540 kg buğday teslim edebildiğini kalan 4,840 kg buğdayı teslim edemeyerek davalının kusurlu hareketinden dolayı taahhüdünü yerine getiremediğini, davalı Banka’nın makbuzları zamanında teslim etmeyerek S.. B.. Tarım Ürünleri Şirketi’ne 47,299,12 TL tazminat, ayrıca 1,227,68 TL TMO Malkara Ajans Müdürlüğü’ne depo kira bedeli olmak üzere toplam 48,526,80 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, bu meblağın davalıdan tahsilini mahkememizden talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil bankanın dava konusu olayda kusur ve ihmali olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya TMO makbuzları verdiği, davalı bankanın kusurlu hareketi ile kendisine verilmiş olunan makbuzları kaybettiği, davacının kendisine başvurmasına rağmen verilen emanet makbuzlarını iade edemediği, davacının makbuzları yönelik olarak dava dışı 3. kişi olan S…. Tarım Ürünleri İç ve Dış Ticaret Ltd. Şirketi ile buğday teslimi yönünde anlaştığı ve teslimatın 10.03.2009’dan 20.03.2009’a kadar tamamlanacağı, her ne kadar davalı kurum makbuzların zayi ve yeni makbuz senetlerin verilmesine izin verilmesi için dava açmış ise de, mahkemenin kararının 12.03.2009 olduğu, davacının 3 gün sözleşmeye dayalı olarak yükümlülüklerini yerine getirmediği, ayrıca davalı bankanın makbuz senetlerini zamanında teslim edememesinden kaynaklı davacının dava dışı 3. kişi olan S…. Tarım Ürünleri İç ve Dış Ticaret Ltd. Şirketi’ne tazminat ödemek zorunda kaldığı, bu durumun her iki şirketin ticari defterlerine de yansıdığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.486,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/12/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, banka yedinde kredinin teminatı olarak bulunan TMO emanet makbuzlarının davalı Banka tarafından kaybedilmesi nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, TMO’da bulunan buğdaylarını dava dışı S….. Ldt. Şti.’ne sattığını, teslimatı 10 Şubat- 20.03.2009 tarihleri arasında yapması gerektiğini fakat davalının emanet makbuzlarını kaybetmesi nedeniyle teslimat yapamadığını ve bu şirketin sözleşme gereği düzenlediği cezai şartı ödediğini ve bu suretle zarara uğradığını iddia etmektedir. Davalı ise senetleri kaybetmesi nedeniyle zayi kararını 12.03.2009 tarihinde aldığını ve 13.03.2009 tarihinde yeni senetlerin düzenlendiğini, bu tarihten önce zaten davacının senetlerinin iadesi için bankaya müracaat etmediğini, müracaat ettiğini ispatlaması gerektiğini, davacı ile S….. Ltd. Şti. arasında düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğunu, her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu savunmaktadır.
Davacı ile, S…. Ltd. Şti. arasında düzenlenen 09.02.2009 tarihli satış sözleşmesi adi yazılı olup, satışı yapılan buğday bu sözleşmeye göre, 10.02.2009-20.03.2009 tarihleri arasında teslim edilecektir. Sözleşmeye göre taraflar taahhütlerini yerine getirmedikleri takdirde ton başına 100 TL ödemeyi kabul ve taahhüt etmişlerdir. S….. Ltd. Şti. 01.07.2009 tarihinde “sözleşmeden açık kalan teslim edilmeyen miktar kadar” açıklamasıyla 47.299… TL tazminat faturası tanzim etmiş, davacı bu faturayı itiraz etmeksizin 06.07.2009 tarihinde ödemiştir.
Olayın bu oluş şekline göre mahkemenin kararı eksik inceleme ve yetersiz gerekçeye dayalıdır. Tazminat faturasına göre davacı akidine eksik mal etmiştir. Oysa davalı Banka, zayi kararını 12.03.2009 tarihinde almış ve 13.03.2009 tarihinde yeni makbuzların TMO tarafından düzenlendiğini davacının makbuzların verilmesi talebiyle kendilerine ilk müracaatının 19.03.2009 olduğunu savunmaktadır.
Davacı ise müracaatına dair 04.03.2009 tarihli davalıya hitaben düzenlenen dilekçe sureti ibraz etmiş ise de bu dilekçenin üzerinde aynı gün bankaya verildiğine dair bir açıklama yoktur, banka kayıtlarından da incelenmemiştir. 13.03.2009 tarihinde yeni senetler düzenlenmiş olduğu takdirde teslimat süresi 20.03.2009 tarihinde son bulacağına göre bu tarihler arasında malın alıcıya teslim edilmesinin mümkün olup olmadığı incelenmemiştir. Dolayısıyla varsa bir zarar davalının eylemi ile arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı hususu incelenmemiştir.
Kaldi ki, alıcının düzenlediği faturaya göre davacı cezayı gecikme nedeniyle değil malın teslim edilmemesi nedeniyle ödemiştir. Oysa mal kaybolmamıştır, TMO tarafından zayi kararından sonra malın tamamı davacıya teslim edilmiştir. Davacının malı akidine neden eksik teslim ettiği açıklığa kavuşturulmamıştır. Davacının bu sözleşmeye göre cezai şartı ödemesi gerekip gerekmediğide tartışılmamıştır. Satış sözleşmesine göre cezai şart gecikme için değil edimin yerine getirilmemesi hali için düzenlenmiştir.
Bütün bu nedenlerle, davacı ile dava dışı kişinin her zaman düzenlemesi mümkün olan bir satış sözleşmesine dayalı olarak davacının zarara uğradığı ve bu zarar ile davalının eylemi arasında uygun illiyet bağı olduğu kabul edilerek mahkeme kararının onanması yönündeki çoğunluğun kararına katılmıyorum. KARŞI OY YAZISI
Davacı, kullanılacak kredinin teminatı olarak tevdi edilen, TMO emanet makbuzlarının davalı Banka’da kaybolması sonucu, satmış olduğu TMO’da bulunan buğdaylarını, dava dışı S… Ldt. Şti.’ne, sözleşmede belirtilen şekilde teslim edemediğini, bunun sonucu dava dışı şirkete 47.299,12 TL cezai tazminat ve TMO Malkara Ajans müdürlüğüne 1.227,68 TL. depo kira bedeli ödediğini, bu olayda davalının kusurlu olduğunu iddia ederek, ödediği 48.526,80 TL.nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı ile S… Ltd. Şti. arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 09.02.2009 tarihli satış sözleşmesinin, sevkiyat ve tazminata ilişkin hükümleri “TMO Malkara Ajans Müdürlüğünde depolanmış bulunan buğdayın 10.02.2009 itibariyle başlayacacak 20.03.2009 tarihinde teslimat sona erecektir….Tarafların taahhütlerini yerine getirmedikleri takdirde ton başına 100 TL tazminat ödemeyi kabul eder.” şeklindedir.
S…. Ltd. Şti. Tarafından düzenlenen 01.07.2009 tarihli 47.299 TL tutarlı faturada, “09.02.2009 satış sözleşmesine istinaden tazminat bedeli-sözleşmeden açık kalan teslim edilmeyen miktar kadar” açıklaması bulunmaktadır.
Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor karar vermeye yeterli değildir. İncelenen davacı defterleri ile dava dışı S…. …Ltd Şti.’ne ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Davalı vekili, bilirkişi raporunun eksik olduğunu ileri sürerek, bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davalı vekilinin bilirkişi incelemesi talebi konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadan, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca, davacının sattığı buğdayın sözleşmede belirtilen sevk tarihi bitmeden zayi belgesi alındığı anlaşıldığından, kalan sürede sözleşmede belirtilen buğdayın tesliminin mümkün olup olmadığı da araştırılmamıştır.
Davacının bankaya yaptığı müracaat tarihi konusunda da, taraf vekillerinin beyanları örtüşmemektedir. Banka kayıtları incelenerek, bu hususun da açıklığa kavuşturulması gerekir.
Bu nedenle, mahkemece buğday ticareti konusunda uzman sektörel bir bilirkişi, bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişi ile bir yeminli mali müşavirden oluşturulacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, davacı ve davacı ile satış sözleşmesini yapan dava dışı şirketin kayıtları ile davalı banka kayıtları incelenmek suretiyle, ticari defterlerin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunup bulunmadığı, davacının bankaya makbuzların iadesi için ne zaman başvurduğu, zayi belgesinin davacıya ne zaman teslim edildiği, davacının TMO dan ne zaman buğdaylarını alabilme imkanına kavuştuğu, bu tarihten itibaren davacının sözleşme ile teslimini taahhüt ettiği buğdayı, süresinde teslim etmesinin mümkün olup olmadığı, 09.02.2009 tarihli sözleşmede belirtilen tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminat koşulları oluşmuş ise tazminat koşullarının oluşmasında davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunup bulunmadığı hususları açıklığa kavuşturulduktan sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun aksi yöndeki onama kararına katılmıyorum. 03.12.2015