Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4950 E. 2015/12052 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4950
KARAR NO : 2015/12052
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2014/830-2014/383

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/12/2014 tarih ve 2014/830-2014/383 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı Banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, TMSF’ye devirden önce Y. A.Ş.’nin Marmaris şubesine 22/09/1999 tarihinde 6000,00-TL parasını vadeli olarak yatırdığını, 21.12.1999 tarihinde Y. A.Ş yönetimine BDDK tarafından el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetimin TMSF’ye devredildiğini, yapılan araştırmada müvekkilinin bankaya yatırmış olduğu mevduatın davalı Y. A.Ş yönetimi tarafından KKTC’ de kurulan dava dışı Y. S. O. S. Bank Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarıldığını, bu şekilde toplanan paranın Y. A.Ş yönetimi tarafından grup şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğinin tespit edildiğini ileri sürerek, müvekkiline ait 6.000,00 TL’nin bankaya yatırıldığı 22/09/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 1/2 maddesi gereğince T.C. Merkez Bankasının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkili ile Y. S. O.S. Bank Ltd’nin ayrı tüzel kişilikler olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili bankanın davacının talebi doğrultusunda sadece havale talimatı gerçekleştirdiğini, hesap cüzdanına karşı çıkmadığını, istemin zamanaşımına uğradığını, diğer iddiaların da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, off-shore hesaplara para yatıran kişilerin Y. A.Ş yöneticileri tarafından iradelerinin fesada uğratılarak, haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıklarının Bankalar Yeminli Baş Murakıp raporu, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararı ve Yargıtay’ın bu konudaki onama kararlarında belirtilmiş olduğu, davacının Kıbrıs’ta davalı bankanın güvencesi ile off shore mevduat hesabı açtırdığı, bu mevduatın davalının sorumluluğunda olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile 6.000,00.TL’nin 01/12/1999 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Banka vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Banka vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.