Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4898 E. 2015/12201 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4898
KARAR NO : 2015/12201
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2015
NUMARASI : 2013/603-2015/28

Taraflar arasında görülen davada Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/01/2015 tarih ve 2013/603-2015/28 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı kooperatiften bulunan alacağının tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun hesabının bulunduğu davalı bankaya haciz ihbarnamesi gönderildiğini, hesaba haciz blokesi uygulandığının icra dairesine bildirildiğini, söz konusu hesaba haciz ve bloke işleminden 1 gün sonra yatırılan 15.526,73 TL’nin haciz blokesine rağmen dava dışı borçluya ödenmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, zararının tespitine ve bu zararın şimdilik 750,00 TL’lik kesiminin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava tarihinden sonra davalı bankanın davacının zararlarını ferileriyle birlikte ödemiş olduğu gerekçesi ile dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre konusuz kalan davada davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, bankacılık hukukundan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu, 5/2. maddesinde bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin görevi dahilinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı, 5/3. maddesinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her safhasında mahkemece resen gözetilmelidir. Bu itibarla mahkemece, uyuşmazlığın bankacılık hukukundan kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.