Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4877 E. 2015/11700 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4877
KARAR NO : 2015/11700
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2010
NUMARASI : 2006/246-2010/330

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/10/2010 tarih ve 2006/246-2010/330 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin içinde emniyeti suistimal klozu da bulunan “Para Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortaladığı Türkiye Jokey Kulübünün ganyan bayii olan davalının 13.03.2006 tarihinde Kulüp hesabına yatırması gereken 8.088,66 TL’yi 22.04.2006 tarihine kadar yatırmadığını, TJK tarafından bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, davalının sigortalıdaki bir kısım alacağının mahsubundan sonra müvekkilinin 6.499,38 TL tutarındaki bedelini ödediğini ileri sürerek 6.499,38 TL’nin müvekkilinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 26.10.2010 havale tarihli dilekçesi ile de davalının, sonradan 4.000 TL ödeme yaptığını belirterek bakiye 2.499,38 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsilini, ayrıca kısmi ödemeler için müvekkilinin sigortalıya yaptığı ödeme tarihlerinden kısmi ödeme tarihlerine kadar işleyecek avans faizinin ödenmesini istemiştir.
Davalı, borcunu TJK hesaplarına yatırdığını, talebin mükerrerlik teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının bayilik sözleşmesi gereğince toplanan hasılatın 2.000 TL’sini dava açılmadan önce, toplam 5.000 TL’sini de davadan sonra ödediği, dava açılmadan önce ödenen miktar yönünden davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği, dava açıldıktan sonra yapılan ödeme miktarı ile dava açılmadan önce yapılan ödeme miktarı dikkate alındığında 6.499,38 TL tazminatın fazlasıyla ödendiği gerekçesiyle davanın asıl alacak yönünden reddine, davadan sonra ödenen dava konusu olan toplam 5.000 TL alacağa ödeme tarihi olan 14.06.2006 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, Para Paket Sigorta Poliçesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı, 03.01.2006 tarihinde düzenlenen poliçeye dayalı olarak sigortalıya ödeme yapmış olup poliçede ilişik listenin poliçe eki olduğu belirtilmiştir. Ancak, davalının dayanak poliçe ekindeki ilişik listede olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamaktadır. Daha sonradan ilki 15.03.2006 tarihli olmak üzere bir kısım zeyilnameler düzenlenmiş ve bu zeyilnameler ekinde yer verilen listede davalının da ismi olduğu görülmüşse de riziko tarihi olan 13.03.2006 tarihinden sonra ilk zeyilnamenin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 05.03.2009 tarihli bilirkişi raporunda kanuni temlikin gerçekleşmediği, ancak rızai temlik hükmüyle davacının alacağının bulunduğu bildirilmişse de sigortalı tarafından düzenlenen 07.06.2006 tarihli “Para Paket İbranamesi ve Tazminat Makbuzu” başlıklı belgede sigortacının ibra edildiği belirtilmiş, ancak alacağın temlik edildiğine ilişkin bir ibareye yer verilmemiştir. Bu itibarla, anılan belge temlik beyanı olarak nitelendirilemez. Bu durumda, mahkemece, öncelikle asıl poliçe ekinde belirtilen ilişik listenin davacı sigorta şirketinden celbedilmesi, davalının ismi bulunduğu listenin asıl poliçe eki mi yoksa zeyilname eki mi olduğunun ve poliçe hükümleri ile genel ve özel şartlarına göre davalı tarafından yapılacak emniyeti suistimalin teminat altına alınıp alınmadığının, dolayısıyla sigortalıya yapılan ödemenin bir hatır ödemesi olup olmadığının tespiti, davalının asıl poliçe ekinde isminin bulunmadığı ve poliçe hükümlerine göre fiilinin teminat altına alınmadığının tespiti halinde, sigortalıya yapılan ödemenin bir hatır ödemesi olduğunun, dolayısıyla davacıya rücuen alacak hakkı vermediğinin nazara alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Kabule göre de, sigortalının 28.12.2006 tarihli yazısında Sabri Baysal isminde bir kişi tarafından 3.000 TL’nin yatırıldığı ve bu miktarın sigorta şirketinin hesabına aktarıldığı belirtilmiş, ayrıca sunulan makbuzlardan da davalının 4.000 TL ödeme yaptığı ve bu 4.000 TL ödemenin uyuşmazlık dışı olduğu anlaşılmış, ancak, davacı tarafından, sigortalının bildirdiği 3.000 TL ödemenin davalı tarafından yapılan iki adet ödemenin toplamı olduğu ileri sürülmüş ve ayrı bir ödeme olmadığı iddia edilmiş olup, mahkemece, sigortalı Türkiye Jokey Kulübünden Sabri Baysal ödemesi olarak 28.12.2006 tarihli yazıda belirtilen ödemenin davalı tarafından yapılan iki adet ödeme toplamı mı yoksa bağımsız bir ödeme mi olduğunun sorulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı adına 7.000 TL ödeme yapıldığının kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamış, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
3- Yine kabule göre, davacı dava dilekçesinde, sigortalıya ödenen 6.499,38 TL’nin tahsilini istemiş, yargılama esnasında sunduğu dilekçede ise davalı tarafından yapılan kısmi ödemelerden sonra bakiye asıl alacaklarının ve kısmi ödemeler için sigortalıya yapılan ödemeyle davalı ödemeleri arasında işleyen avans faizinin tahsilini talep etmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının yaptığı kısmi ödeme tarihlerine kadar işlemiş faizin hesaplanıp bu miktara hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde “davadan sonra ödenen dava konusu olan toplam 5.000 TL alacağa ödeme tarihi olan 14.06.2006 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına” dair hüküm tesisi de doğru olmamış, kararın bu yönden de taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 09/11/2015 oybirliğiyle karar verildi.