Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4842 E. 2015/12039 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4842
KARAR NO : 2015/12039
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2014/809-2014/397

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04.12.2014 tarih ve 2014/809-2014/397 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirket yetkilisinin başka bir hesaba EFT yoluyla para transferi yapmak isterken 11.02.2013 tarihinde yanlışlıkla ve yanılma sureti ile eski gümrükçüsü olan ………….. Gümrükleme Ltd. Şti.’nin davalı bankanın Yenibosna şubesi nezdinde bulunan hesabına 46.990,00 TL gönderdiğini, yapılan yanlışlık farkedilir edilmez hem alıcının hesabının bulunduğu davalı bankaya hem de lehine EFT yapılan diğer davalı ………… Gümrükleme Ltd. Şti.’ne bilgi verilerek paranın tekrar hesaba iadesinin talep edildiğini, bu talep üzerine …………. Gümrükleme Ltd. Şti. yetkilisinin davalı banka şubesine müracat ederek müvekkil şirketten hiç bir alacağının olmadığını ve paranın hesabına yanlışlıkla EFT yapıldığını beyan ettiğini ancak davalı bankanın …………Gümrükleme Ltd. Şti.’nden olan alacaklarını gerekçe göstererek parayı iade etmediğini ileri sürerek 46.990,00 TL’nin 11.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile her iki davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili; müvekkili ile diğer davalı ………….. Gümrükleme Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Taahhütnamesi ve Ticari Hizmetler Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı şirketin imzalamış olduğu kredi sözleşmesi gereğince ödemesi gereken taksitlerini ödemediğini, davaya konu havalenin geldiği tarihte de diğer davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu ve imzalanan sözleşmelerde yer alan rehin/takas/mahsup hakları gereğince şirketin hesapları üzerinde bloke bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmeler gereği diğer davalı şirketin hesabına gelen EFT’nin şirkete bildirmeksizin borcuna mahsup etme hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket; davacı şirket ile 2011 yılı ortalarına kadar ticari ilişkilerinin olduğunu, ancak 2011 yılı Haziran ayı sonrasında hiç bir ticari ilişkilerinin kalmadığını, davacı şirket ile de çalıştıkları döneme ilişkin aralrında hiç bir borç/alacak kalmadığını, paranın yanlışlıkla gönderildiğini, durumun davalı bankaya bildirilmesine rağmen şirketten alacaklı olduklarından bahisle parayı bu borca mahsup edeceklerini beyan ettiklerini, bu nedenle bu davanın açılmasına davalı şirketin sebebiyet vermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket ile davalı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, davalı şirketin borçlarını ödemesi üzerine hesabına bloke konulduğu, davalı bankanın davalı şirketin blokeli hesabına gelen dava konusu havaleye uygulamış olduğu bloke işleminin sözleşme hükümlerine uygun olduğu, paranın davalı şirketin kullanmış olduğu kredilerden dolayı davalı banka tarafından konulan bloke nedeniyle borçlarından mahsup edildiği için davalı şirketin bloke edilen bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davalı bankaya açılan davanın reddine, 46.990,00 TL’nin 11.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.