YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4778
KARAR NO : 2015/12895
KARAR TARİHİ : 02.12.2015
MAHKEMESİ :…..TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2014
NUMARASI : 2014/420-2014/311
Taraflar arasında görülen davada ….. Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/11/2014 tarih ve 2014/420-2014/311 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili nezdinde nakliye emtia sigortası ile sigortalı olan U…. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’ye ait işleme makinelerinin Almanya’da bulunan fuar alanına götürülüp getirilme işinin davalı şirketler tarafından üstlenildiğini, gerek gidiş gerekse dönüş sevkiyatı sırasında emtialarda hasar meydana geldiğini, hasar bedeli olarak davacı sigorta şirketinin sigortalısına 29.868 TL zararını ödeyerek sigortalısına halef olduğunu ileri sürerek 29.868 TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan 12/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı B.. Ş.. vekili; müvekkilinin dava konusu nakliye işini üstlendiğini, hasarın hatalı yükleme istiften kaynaklandığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, hasardan dolayı sorumluluğu olmadığını, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı S.. A.. vekili; müvekkilinin akdi taşıyıcı olduğunu, fiili taşıyıcının diğer davalı olması nedeni ile müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, hasarın hatalı ambalajdan kaynaklandığını, malzemenin dava dışı sigortalı tarafından yüklenmiş ve istiflenmiş olması nedeni ile zarardan taşıyıcının sorumlu olmayacağını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, CMR 23. maddesinde belirtilen sınırlı sorumluluğun söz konusu olacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu hasarın ambalajlama, yükleme, sabitleme hatasından kaynaklanmadığı, malzemelerin sevkiyatı esnasında yükleri bağlayan ve sabitleyen spanzetlerin çalışmaması, kilitleme yapmaması sebebiyle sevkiyatın olağan sarsıntısından ve savrulmasından kaynaklandığı,hasarın meydana gelmesini önlemek için gerekli önlem ve tedbirleri almayan davalıların hasarın oluşmasında %100 kusurlu oldukları, davalılar hasarın ambalajlanma hatası olduğunu iddia etmiş ise de bu hususa ilişkin ihtirazi kayıt ileri sürdüklerini iddia ve ispat edemedikleri, gidiş ve geliş olmak üzere her iki taşımada da emtiaların kısmi olarak hasar gördüğü, hasarın onarım sureti ile giderilmesinin mümkün olduğu Türkiye Almanya taşımasında hasara ilişkin onarım bedelinin 5.117 Euro, Almanya Türkiye taşımasında ise hasar bedelinin 7.925 Euro olduğu, davacının euro cinsinden hasar bedeli için sigortalısına 2.290 TL Euro kuru üzerinden toplamda 29.868,00 TL ödediği, CMR Konvansiyonu’nun 23/3. maddesi ile taşıyıcının ödeyeceği tazminat miktarının sınırlandırılmış olduğu, hasarlı parçaların brüt ağırlığı üzerinden yapılan hesaplamalara göre gerçek zararın üst sorumluluk limitlerinin altında kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 29.868 TL nin dava tarihi olan 12/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, faizin başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, nakliyat emtia, sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu emtia ambalajlanarak ve sabitlenerek kamyona yüklenmiş olup, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, ambalajlama, yükleme ve istifleme gönderene ait olsa dahi, yükün sağlıklı taşınabilmesi ve hasara uğramaması için taşıyıcının yükleme ve istiflemeyi basiretli bir tacir gibi gözetmesi, hatalı ambalajlama, istifleme, yükleme ve boşaltma varsa, her türlü tedbiri almalı ve CMR 14. ve 16. maddeleri kapsamında hareket ederek durumu zamanında gönderici yada alıcıya bildirmelidir. Taşıyıcı tarafından bu sorumlulukların gereği gibi yerine getirlmemesi durumunda hasardan doğan sorumluluğun, taşıyıcı ile diğer sorumlular arasında paylaştırılması gerekir. Dosya kapsamına göre; gerek Türkiye-Almanya gidiş yolunda ve gerekse de Almanya- Türkiye dönüş yolunda gerçekleşen hasarların ambalaj ve yükleme hatasından kaynaklı olduğu anlaşılmaktadır. Davalıların hasarın oluşumunda yüzde yüz kusurlu addedilmelerine ilişkin bilirkişi raporuna ciddi itirazları mevcut iken bu itirazları karşılanmamıştır. Bu itibarla, mahkemece, tarafların müterafık kusurunun derecesini tespit için ek rapor yada yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, eksik incelemeye davalı hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.