Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4726 E. 2015/11690 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4726
KARAR NO : 2015/11690
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : BURSA 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2014
NUMARASI : 2014/665-2014/186

Taraflar arasında görülen davada Bursa 5. Tüketici Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/12/2014 tarih ve 2014/665-2014/186 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların murisi M..G…’in ölmeden önce Türkiye Halk Bankası A.Ş. Ertuğrulgazi Şubesi’nden tüketici kredisi kullandığını, vefatı halinde tüketici kredisinin geri ödenmesini teminat altına almak amacı ile H.. A..’nin N/423827- R/711230- R/773402- R/615780 nolu poliçelerini imzaladığını, poliçe bedellerinin muris tarafından ödendiği, murisin 30.12.2010 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının kredi borcunu ödemesi için H.. A..’ye başvuruda bulunduklarını, ancak söz konusu sigorta şirketinin M.. G..’in poliçe başlangıç tarihinin 10.10.2008 olduğu, murisin ölüm belgesinde belirtilen ölüme neden olan hastalıkların aynı belgede belirtilen hastalık başlangıç tarihlerinden, ilgili rahatsızlıkların sigortalılık öncesine dayandığının tespit edildiği gerekçesi ile sigorta bedelinin tazmini talebini reddettiğini, murisin kalp rahatsızlığına bağlı olarak vefat ettiğini, sigorta şirketinin tazmin yükümlülüğü bulunduğunu ileri sürerek, davacıların borçlu bulunmadıklarının tespiti ile kredi tutarının sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ve ihbar olunana vekilleri, sigortalının teklifnamede yer alana sorulara doğru cevap vermesi gerektiğini, bu yükümlülüğün ihlali halinde, sigortacının cayma veya ek prim almak suretiyle sözleşmeye devam etme hakkının saklı olduğunu, sigortalının sigorta formunda yer alan “kalp, kanser veya AİDS tedavisi gördü mü?” sorusuna hayır cevabını verdiğini, bu nedenle sigortalayanın murisin kredi borcunu ödemeyi kabul etmediği, murisin epikriz raporunda kalp tedavisi gördüğünün belli olduğunu, bu durumda beyan yükümlülüğü ihlal edildiğinden sigorta şirketinin ödeme yükümlülüğünün doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleştirilen Bursa 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2014/758 esas sayılı dosyasında davacı vekili; asıl davadaki iddialarını tekrarla müvekkillerinin murisi tarafından kullanılan kredi nedeniyle Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2011/10466 esas ve 2011/10463 esas sayılı takip dosyalarının borçları yönünden davalının sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalısı vekili; sigorta mukavelesinde doğan bütün alacakların iki yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacıların murisinin sigorta akdinin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davranıp mevcut hastalıklarını gizlediğini, bu nedenle müvekkil şirketin poliçe uyarınca ödeme yapma yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; murisin poliçe tanzimi sırasında kalp, kanser veya Aids tedavisi görüp görmediğine dair sorulara hayır cevabı vererek bu cevabını imzasıyla tasdik ettiği, imzanın murise ait olmadığına ilişkin bir iddianın ileri sürülmediği, murisin poliçe öncesinde var olduğu ve tedavi gördüğü anlaşılan kalp ve akciğer rahatsızlığından vefat ettiği, murisin poliçe tanzimi sırasında beyan yükümlülüğüne ve dürüstlük kuralına aykırı davrandığı, davalı ….A.Ş. yönünden bu durumun haklı nedenle fesih sebebi oluşturduğu, sigorta poliçesinin tarafı olmayan asıl davanın davalısına husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı …. A.Ş. hakkındaki davanın husumetten, davalı …. A.Ş. hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 136,00 TL temyiz başvuru harcı ile 55,40 TL temyiz ilam harcının davacılardan alınmasına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.