YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4659
KARAR NO : 2015/12818
KARAR TARİHİ : 02.12.2015
MAHKEMESİ : TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2013
NUMARASI : 2012/263-2013/346
Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/12/2013 gün ve 2012/263-2013/346 sayılı kararı onayan Daire’nin 08/12/2015 gün ve 2014/8160-2014/19269 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada; davalının davacı Şirket yönetim kurulu üyesi bulunduğunu, “Tam Gün Statüde Hekim Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ve “Mesul Müdür Yardımcısı Sözleşmesi” başlıklı sözleşmelerin davalı tarafça yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin imza tarihindeki yetkilileri ile karşılıklı olarak imzalandığını, oysa davalı yönetim kurulu üyesinin şirketle sözleşme yapmasının genel kurul iznine tabi bulunduğunu ileri sürerek usulüne uygun imzalanmayan sözleşmelerin yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hak düşürücü süre içinde davayı açmadığını, sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 08.12.2014 gün 2014/8160 E., 2014/19269 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davaların birleştirilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini koruduğundan mahkemece, her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir. Somut olayda söz konusu usul kuralına aykırı şekilde birleşen davaların ayrımı yapılmadan tek bir hüküm kurulmuş olması ve yine karar başlığında davacı olarak yalnızca asıl davada ve birleşen davada davacı şirketin denetçisinin adının yazılması doğru olmamıştır. Asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair kararın onanmasına ilişkin Dairemiz ilamının kaldırılarak, asıl ve birleşen davaya yönelik kararın asıl ve birleşen davada davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.12.2014 günlü, 2014/8160 Esas-2014/19269 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenle asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.