Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4644 E. 2015/11763 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4644
KARAR NO : 2015/11763
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2015
NUMARASI : 2012/246-2015/20

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2015 tarih ve 2012/246-2015/20 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken humk’nın 3156 sayılı kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışında dava konusu edilen markaları ilk defa ihdas ettiğini ve öncelikli olarak kullanıp tanıttığını, davalının yurt dışında tescilli olduğunu bildiği bu markayı bilerek ve kötü niyetli olarak TPE nezdinde kendi adına tescilini yaptırdığını ileri sürerek markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili, HMK 84. maddesi gereğine yabancılık teminatı alınmadığını, tüm markalar hakkında açılmış olan davanın birlikte görülemeyeceğini, bu nedenle tefrik kararı verilmesini, öte yandan bu davalarla ilgili daha önce Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülen kesinleşmiş davalar bulunduğunu, kesin hüküm nedeni ile davaların reddinin gerektiğini, en son tescil edilen markanın 02/03/2005 tarihinde tescilinin gerçekleştiğini, 5 yıllık hak düşürücü süresinin dolduğunu ayrıca HMK 326. maddesi gereğince davanın kötü niyetli olarak açılmış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamından dava konusu markanın gerçek hak sahipliğinin davacıya ait olduğu ispatlanamadığı ve davalının tescilinin kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.