Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4641 E. 2015/11687 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4641
KARAR NO : 2015/11687
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2015
NUMARASI : 2012/249-2015/21

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2015 tarih ve 2012/249-2015/21 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 Sayılı KHK’nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 Sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkillerinin İngiltere’de faaliyet gösterdiğini, davalının esasında müvekkilleri adına Türkiye’de üretim yaptığını, müvekkillerinin yurt dışında olmasından istifade ederek TPE nezdinde “pagodda by korle” ibareli markayı kötü niyetle adına tescil ettirdiğini, müvekkilince söz konusu markanın ilk kez ihdas edilip kullanıldığını, bu nedenle marka üzerinde öncelik hakkının müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin markasının OHİM ve UK’da tescilli bulunduğunu, davalının tasarım konusuna ilişkin ihtilaf sırasında OHİM’e verdiği beyanında müvekkilinin 2003 ve 2004 yılına ilişkin kataloglarının gerçek olduğunu kabul ettiğini ileri sürerek davalı adına tescilli 2005/06695 sayılı PAGODDA BY KORLE markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin 2002 yılından beri ısıtma sektöründe kendi tasarladığı ve sektörde her biri sanat eseri olarak kabul edilen paslanmaz çelik radyatörleri yurt dışında pazarlayan bir tacir olduğunu, davacıların müvekkiline ait ürünlerin pazarlamasını yaptıklarını, davacıların tek satıcılık talebinde bulunmaları nedeniyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlandırıldığını, taraflar arasında daha öncesinde de benzer ihtilafların müvekkili lehine sonuçlandığını, markanın gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında dava öncesinde ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki çerçevesinde davalı tarafından üretilen ürünlerin davacı tarafından yurt dışında satış ve pazarlamasını yapıldığı, davacının davalının bilgisi dahilinde fuarlara katıldığı ve yurt dışında çıkan gazete haberlerinde davalı ürünlerinin yer aldığı, bu durumun daha önce taraflar arasında görülen dava dosyalarıyla da sabit olduğu, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamıyla dava konusu marka üzerindeki gerçek hak sahipliğinin davalıya ait bulunduğu, davalının kötü niyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.