Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4595 E. 2015/11766 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4595
KARAR NO : 2015/11766
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : MARMARİS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2013/584-2014/520

Taraflar arasında görülen davada Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2014 tarih ve 2013/584-2014/520 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı bankadan 24.06.2011 tarihinde 500.000 TL tutarında turizm kredisi kullandığını, 20.07.2013 tarihine kadar dönem dönem ödeme yaptığını, 20.07.2013 tarihinde, müvekkil şirketin kredinin tamamını kapatmak istediğini, müvekkilinin davalı banka şubesinin, genel merkezle yapmış olduğu hesaplamaya göre 403.550 TL olarak ödemek suretiyle kredi borcunun tamamını kapattığını, davalı bankanın kredi erken kapama esnasında müvekkil şirketten fazla ödeme aldığını daha az erken kapama bedeli alması gerekirken fazla aldığını ileri sürerek 10.000 TL’nin 20.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin, müvekkil bankanın Marmaris Şubesi 32276778 numaralı turizm destek kredisi müşterisi olduğunu, davacının 24.06.2011 tarihinde kullanmış olduğu, 4 yıl vadeli, U2011062400425 numaralı, 500.000 TL meblağlı kredi nedeni ile hesabından masraf, ücret ve komisyonlar kesildiğini, davacı müşterinin muhtelif tarihlerde ödemeler yaptığını, 29.07.2013 tarihinde şubeye başvurarak kullanmış olduğu kredinin erken kapatılmasını talep ettiğini, talebi banka tarafından uygun bulunan müşteriden 29.07.2013 tarihinde 403.550 TL tahsilatın sağlandığını, söz konusu meblağın o günün geçerli faiz oranları dikkate alınarak hesaplanmış olduğunu, davacının erken kapama tutarının farklı zamanlarda farklı hesaplanmasına dair iddiaları gerçeği yansıtmadığını, bankacılık uygulamaları gereği tarihlere göre faiz ve komisyon oranlarının değiştiğini, davacının talebi üzerine kapama rakamının güncel oranlar üzerinden hesaplandığını, müvekkil bankanın yapmış olduğu erken kapama işlemi dolayısıyla tahsil etmiş olduğu meblağın davacı ile müvekkil banka arasında akdedilen sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, talep ile bağlı kalınarak davalı bankanın krediyi erken kapatması sırasında davacı hesabından sözleşme gereği %2 tutarında 6.928,32 TL komisyon ve bunun %5 vergisi olan 346.42 TL dışında tahsil ettiği miktarın iadesi gerektiği gerekçesiyle 10.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun erken kapatılması nedeniyle fazla erken kapatma komisyonu alındığı iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabülüne karar verilmiştir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kredi borcunun erken kapatılması nedeniyle tahsil edilen erken kapatma komisyonunun nasıl hesaplandığı konusunda her hangi bir açıklama yapılmaksızın fazla tahsilat yapıldığı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde, erken kapatma komisyonu bakımından her hangi bir oran veya tutar belirtilmemiştir. Bu nedenle, mahkemece öncelikle bankacılık uygulamasında erken kapatma komisyon oranının belirlenmesi bakımından, diğer bankaların uyguladığı oranlar da araştırılmak suretiyle tahsil edilmesi gereken erken ödeme komisyonu tutarı belirlenmek suretiyle hesaplama yapılıp, sonuca göre karar vermek gerekirken, konuyu aydınlatmaya yeterli olmayan ve denetime elverişli bulunmayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.