Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4594 E. 2015/11679 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4594
KARAR NO : 2015/11679
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2014
NUMARASI : 2014/88-2014/463

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.12.2014 tarih ve 2014/88-2014/463 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul 18. İcra Müdürlüğü’nün 2012/29013 sayılı icra takip dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, müvekkilinin alacağının kesinleşmiş Münih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 HK 12591/10 sayılı kararına dayandığını, ilamsız takibe davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, Münih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 HK 12591/10 sayılı dosyası ile müvekkilinin davalıdan 12.400,00 EURO alacaklı olduğuna karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı ile likit olan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek Münih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 HK 12591/10 sayılı dosyası ile verilen kararın tenfizine, İstanbul 18. İcra Müdürlüğü’nün 2012/29013 sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17/09/2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, davalarını hasrederek, Münih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 HK 12591/10 sayılı kararının tanıma ve tenfizine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacının yabancı mahkeme kararlarının tenfizine ve tanınmasına ilişkin MÖHUK hükümlerine aykırı olarak ilamın tenfizinin istenmeden önce 03/12/2012 tarihinde icra takibine girişildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın davasını tümden ıslah ederek tanıma ve tenfize dönüştürdüğü, Münih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 HK 12591/10 sayılı kararının kesinleştiği ve apostiller şerhli aslının mahkeme kasasına sunulduğu gerekçesiyle 5718 Sayılı MÖHUK’nun 50,57,58,59 maddeleri ile 5/10/1961 tarihli Lahey Sözleşmesi’nin 3-4 maddeleri gereğince ve mütekabiliyet esası dikkate alınarak Münih 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14 HK 12591/10 sayılı kesinleşmiş kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.