Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4550 E. 2015/11699 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4550
KARAR NO : 2015/11699
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2015
NUMARASI : 2014/426-2015/83

Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.02.2015 tarih ve 2014/426-2015/83 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya ait Moldova bandıralı “Macro” isimli geminin davalıya satışından ve bayrak ülkesi sicilinden terkininden sonra 30.01.2012 tarihinde gemi söküm bölgesine yanaştırılmayı demirli vaziyette beklemekteyken bulunduğu yerden ayrılarak müvekkilinin iskelesine çarptığını, mahkemece 78.500,00 TL hasar tespit edildiğini, yine müvekkilince hasarın tespiti amacıyla dava dışı bir şirkete 32.000,00 TL ödendiğini, hasarın giderilmesi için çekilen ihtara olumsuz yanıt verildiğini ileri sürerek şimdilik 78.500,00 TL’nin, tespit dosyası giderlerinin ve hasar tespit giderlerinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 22.09.2014 tarihli dilekçesi ile tazminat talebini 81.561,43 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, sözü edilen geminin müvekkilince söküm amaçlı olarak satın alındığını, 31.01.2012 tarihinde baştan kara yapıldığını, Gemi Söküm Yönetmeliği’nin 7. maddesi uyarınca müvekkilinin sorumluluğunun ancak baştan karadan sonra başladığını, davanın kaptana ve adına kayıtlı olduğu kişiye açılması gerektiğini, geminin kötü hava koşulları sebebiyle kontrolden çıkıp davacı iskelesine yanaştığını, mücbir sebep bulunduğunu, zamanla oluşmuş hasarların da müvekkilinden istendiğini, iskelenin ön tarafında usturmaca bulunmadığından davacının da hasarın doğmasına etki ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait iskeleye “Macro” isimli geminin verdiği hasardan davalının sorumlu olduğu, ileri sürülen fırtınanın illiyet bağını kesebilmesi için önceden öngörülmesinin, karşı konulmasının ve sonuçlarından kaçınılmamasının hiçbir şekilde mümkün olmaması gerektiği, ancak günümüz şartlarında bir fırtınanın veya hava şartlarının basiretli bir kaptan tarafından öngörülüp buna karşı tedbir alınabileceği, gemi personelinin sayı bakımından yetersiz olduğu, mücbir sebebin bulunmadığı, çarpmanın davalının kusuru ile meydana geldiği, ikinci kez ıslah yapılamayacağı, davacının KDV’nin tahsili isteminde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 75.148,80 TL’nin 30.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmamış olmasına göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ve KDV tutarına ilişkin haklarını saklı tutmuş, 22.09.2014 tarihli dilekçesi ile de dava dilekçesindeki istemini artırarak talebinin KDV tutarını da hesaplamaya dahil eden bilirkişi raporunda belirtilen 81.561,43 TL olarak belirlenmesini istemiştir. Davacı vekilinin bu dilekçesinin içeriğinden KDV tutarının da tahsilini istediği anlaşıldığına göre, mahkemece, dava ve ıslah dilekçesinde KDV hariç tazminat talebinden bulunulduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 3.849,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.