Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4466 E. 2015/11816 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4466
KARAR NO : 2015/11816
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2013/115-2013/518

Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/12/2013 gün ve 2013/115-2013/518 sayılı kararı onayan Daire’nin 22/12/2014 gün ve 2014/11240-2014/20206 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 23/11/2007 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, üretim ve satışlarının yıldan yıla artmasına rağmen davalının keşide ettiği 21/10/2010 tarihli ihtarname ile acentelik sözleşmesini 3 ay sonra feshedileceğini bildirdiğini, davalının 12/04/2011 tarihli ihtarnamesi ile yükümlülülere ve taahhütlere aykırılık gerekçe olarak gösterilmesine rağmen bu hususların neler olduğu açıklanmadan sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin sözleşmenin feshinde kusurlu olmadığını, davalının sözleşmeyi feshettikten sonra müşterilerine davacı ile olan ilişkilerini sona erdirdiklerine dair mektup gönderdiğini, sözleşmenin feshiyle birlikte tüm müşteri portföyünün davalının eline geçtiğini, müvekkilinin acentelik sözleşmesi uyarınca davalıya verdiği teminat mektubunun paraya çevrilmesiyle tehdit edildiğini ileri sürerek teminat mektubunun iadesini, 12000 TL portföy tazminatının fesih tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; 29/11/2013 tarihli dilekçesi ile harcını ödeyerek dava değerini 37125,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan portföy tazminatının tahsili istemine ilişkindir. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 23/16. maddesi uyarınca, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi, acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa, sigorta şirketinden tazminat talep edebilir, yani bir başka deyişle hüküm altına alınacak tazminat miktarı, sigorta şirketinin acentenin portföyü sayesinde elde ettiği menfaat miktarı kadardır.
Somut olayda, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının son üç yıllık komisyon ücreti üzerinden oranlama yapılarak 37.125 TL portföy tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, belirlenen tazminat miktarı sigorta şirketinin acentenin portföyü sayesinde elde ettiği menfaati yansıtmamaktadır. Bu durumda, mahkemece taraflardan portföy tazminatı konusunda delillerini sunması istenerek, acentenin
davalı adına ne tür poliçeler düzenlediği, bu poliçelerin süreleri, davalının ne gibi önemli menfaatler elde edeceği ve hakkaniyet ilkesi gereğince portföy tazminatı gerekip gerekmediği belirlenerek, gerektiğinde 818 sayılı BK’nın 42. maddesine göre tazminat miktarı takdir edilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulüyle Dairemizin 22.12.2014 gün 2014/11240-20206 E. K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda açıklanan gerekçeyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.12.2014 gün 2014/11240-20206 E. K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.