Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4450 E. 2015/11336 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4450
KARAR NO : 2015/11336
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2014
NUMARASI : 2014/129-2014/292

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2014 tarih ve sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 29.05.2012 tarihinde “m. p.” ibareli 26. ve 35. sınıfta marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2012/49106 kod numarası verilen marka tescil başvurusunun Markalar Dairesi tarafından ayırt edici olmaması ve vasıf bildirici olduğu gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 7. maddesinin a ve c bendi hükümleri uyarınca kısmen reddedildiğini, ret kararının kaldırılması istemiyle yapılan itirazın nihai olarak YİDK’nın 2013/M-6907 sayılı kararıyla reddedildiğini, başvuru konusu işaretin ayırt ediciliğinin bulunduğu ve marka olabilme vasfının olduğu, uzun zamandan beri kullanıldığından ayırt edicilik kazanan işaretin tescil başvurusunun reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, başvuru konusu “medical peruk” ibaresinin sunulan ürün hizmetlerin vasfını ifade ettiğini, ortalama tüketici nezdinde marka algısı yaratmadığını, işaretin başvuru kapsamındaki reddedilen ürün ve hizmetleri başka teşebbüslerinkinden ayırt etme koşulunu sağlayamayacağını, bu nedenle başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7. maddesinin a ve c bendi hükmü uyarınca reddinin hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; “medical peruk” ibaresinden müteşekkil işaretin, başvuru kapsamında yer alan anılan mal ve hizmetleri için somut olarak ayırt edicilik vasfı bulunmadığı, bu hali ile ürün ve hizmetlerin bir vasfını tanımladığından jenerik ve tasvir içeren bir sözcük olduğu, başvurunun 556 sayılı KHK’nin 7. maddesinin a, c ve hatta d bendi hükümleri gereğince reddinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.