Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4408 E. 2015/11546 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4408
KARAR NO : 2015/11546
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2014/4-2014/376

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/11/2014 tarih ve 2014/4-2014/376 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin P. B.+şekil, P. B., P. B.+şekil, B., P. B., P. B.+şekil, Ç. K. S. B. ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, 29. sınıf ürünleri içeren 30.01.2009/4690 sayılı markaların sahibi olduğunu, P.B. markasının TPE tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, davalının 22.03.2011 tarihinde “B.” ibareli, “29. ve 43. sınıflardaki mal ve hizmetleri içeren tescil başvurusuna iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE ve şirket vekilleri; görsel, işitsel ve anlamsal olarak “B.” sözcüğünü içeren başvuru konusu işaretin davacının B. ibareli markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının markalarının PINAR BEYAZ+şekil; P. B. ; P. B.+şekil; B.; P. B.; P. B.+şekil; Ç. K. S. B. ibareli oldukları, markalardaki asıl ve ayırt edici unsurlardan birinin B. ibaresinden oluştuğu, anılan kelimenin 29, 30 ve 32.sınıf ürün ve hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin “B.” ibaresinden oluştuğu, markadaki asıl ve
ayırt edici unsurun birinin de “B.” sözcüğü tarafından temsil olunduğu, “B.” ibaresinde “B.” kelimesi yanında “H.” sözcüğünün bulunmasının ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, başvuru kapsamında yer alan 29.sınıf ürünleri tamamının davacı markalarının kapsamında aynen yer aldığı, davacı markasının kapsamında 43.sınıf ürünler bulunmadığı, ancak markaların kapsamındaki 29, 30 ve 32.sınıf ürünlerin büyük kısmının doğrudan doğruya yiyecek ve içecek sağlanması hizmeti sunan bir işletme faaliyeti içerisinde son tüketicileri sunulmasının olağan bir durum olduğu, dolayısıyla başvuru kapsamındaki 43/1.sınıftaki yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinin de davacı markalarının kapsamındaki ürünlerle aynı tür olduğunun kabulü gerektiği, buna karşın 43.sınıftaki diğer hizmetlerin davacı markalarının kapsamında bulunan ürün ve hizmetlerle aynı tür sayılmasının mümkün olmadığı, bu sınıflar yönünden ortalama tüketicinin iki farklı işletme karşısında olduğunu anlayabileceği, biri yerine diğerini tercih etmeyeceği, davalının davacının itibarından haksız olarak yararlanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile TPE YİDK kararının 29. sınıf ürünler ile 43/1. sınıf hizmetler bakımından iptaline, sair yönlerden iptal isteminin reddine, davalı adına tescil olunan 22.03.2011 gün ve 2011/23288 sayılı markanın 29.sınıf ürünler ile 43/1.sınıf hizmetler bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, sair yönlerden hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı taraflardan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.