Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4402 E. 2015/11437 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4402
KARAR NO : 2015/11437
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2014
NUMARASI : 2012/205-2014/473

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/12/2014 tarih ve 2012/205-2014/473 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticari ilişki nedeniyle davalı bankaya ait 15.8.2009 keşide tarihli 25.650 TL bedelli bir adet müşteri çekini aldığını, yasal süre içinde bankaya ibraz edildiğini, ancak çekteki imza ile keşideci imzası tutmadığından bahisle işlem yapılmadığını, çeke dayalı yapılan icra takibi nedeniyle keşideci E. A..tarafından açılan menfi tespit davasında çekteki imzanın keşideciye ait olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, davalı bankanın ihmali ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davalı tarafından üretilip yasal koşulları taşımadan üçüncü kişilerin kullanımına açılan çekten dolayı müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, çek bedeli olan 25.650 TL zarar ile 1.000 TL mahkeme ve icra dosyasına yapılan masraf ve icra dosyasına ödenen 5.070,98 TL olmak üzere toplam 31.720 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu çek bedelini keşideci dışındaki diğer cirantalardan tahsil edemediğini ispatlaması gerektiğini, davacının çeki teslim almadan önce gerekli araştırma ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davanın erken açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı keşideciden çekin bedelini tahsil edememiş ise de diğer cirantalar yönünden yapılan icra takibi derdest olup cirantalar yönünden takibin semeresiz kalması halinde dava hakkının doğacağı, öncelikle davacının davaya konu çek bedelini bankadan isteyebilmesi için yapılan takibin semeresiz kaldığına ilişkin aciz vesikasının sunulması gerektiği, davacının 31.03.2010 tarihinde yapılan hacze rağmen icra takibinde borçlu hakkında haciz işlemlerine devam etmeksizin davalı banka hakkında tazminat isteminde bulunulması doğru görülmediği, davanın erken açılan dava mahiyetinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.