Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/4192 E. 2015/12442 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4192
KARAR NO : 2015/12442
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2014
NUMARASI : 2013/892-2014/525

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/12/2014 tarih ve 2013/892-2014/525 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, 02.05.2013 tarihinde TEB Rıhtım Şubesinden W. U. aracılığı ile eşi D.G.’e Fransaya gideceği için para gönderdiğini, ancak paranın gönderdiği kişi dışında bir şahsa ödendiğini, davalı banka gönderdiği paranın yerine ulaşmamasından sorumlu olduğunu ileri sürerek, gönderilen 4804 Euro ile işlem komisyonu olarak kesilen 196 Euro ve 1000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın herhangi bir kusuru olmadığını, müvekkilinin sadece aracılık ettiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 02/05/2013 tarihinde davalı bankanın Rıhtım Şubesinde W. U. aracılığı ile eşi D.G.e para gönderdiği, W. U. P. acentesi SFDP’nin sahte kimlik karşılığı üçüncü kişiye ödeme yaptığı, davalı bankanın görevini parayı W. U. P.acentesine ulaştırmakla tamamladığı, paranın sahte kimlikle gönderilen kişi yerine başkasına ödemiş olmasından davalı banka sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, havale göndericisinin gönderdiği paranın havale alıcısı dışında üçüncü kişiye ödenmesi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davalı banka cevap dilekçesinde, müvekkilinin W. U.’un acentesi olduğunu bildirerek husumet itirazında bulunmuştur. Dava ihbar olunan W. U. vekili ise, davalı bankanın acente sıfatıyla hareket ettiğini beyan etmiştir. Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 105/2. maddesi gereğince acente aleyhine ancak müvekkiline izafeten dava açılabilir. Doğrudan hasım gösterilerek acente aleyhine dava açılamaz. Bu durumda, mahkemece davalı bankanın acente sıfatıyla hareket ettiği ve acente aleyhine doğrudan hasım gösterilerek dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi yerinde değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK’nın 436. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün açıklanan değişik gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.